«Beni her seferinde linç ederler. Her seferinde kollarımı, bacaklarımı, beynimi toplar yerli yerine yerleştiririm. Ve uzaktan bakarım kanımı yalayan köpeklere.»
Kendisi de birçok kere linçle karşı karşıya kalan Çetin Altan birazda mizah karıştırarak Türkiye’de bürokrasiye bulaşmanın insanın başına ne işler açacağını gösteriyor. Rezil köpek, sarhoş serseri, tatlı budala, nallı böcek, her durumuna farklı bir sıfat, itaatten uzak olan herkes için geçerli bu. Aman dikkat:)))
Ve herkes kendini biraz kahraman, biraz anlaşılmamış sanatçı, biraz yarınki kuşakların insanı olarak görür, bu dünyalardan habersiz yaşayanlara da, beyin ve yürek fukarası birer kakavan olarak bakardı
Türkiye'de adil ve dürüst bir bürokrat hayali kurun.Çok özür dilerim,sizi olmayacak hayallerle oyalayıp düşlerinizi kandırdım.Bir dakika diyelim ki gerçekten bulduk böyle bir bürokrat.Bürokrasiye mâl olmuş "hayır"bilinci oluşmuş,her işte bir "hayır"vardır diyen :)Kitabı okuyun başına neler geliyor.Kara propagandalara uğratan bürokrasinin,kara mizah örneği "Viski".Acı gerçektir "Viski"
“ - Diplomatın tarifini biliyor musunuz? Diplomat, bir elinde yemek tabağı, öteki elinde içki kadehi varken, karşısındaki hanımın sigarasını çakmağıyle yakabilen kişidir. “