Vişne Bahçesi, soylu zengin bir ailenin çiftliğinde bir bahçedir, çocukluk anılarının olduğu, vaktiyle gülüp eğlendikleri...
Öyle bir vakit gelir ki köylücük diye aşağıladıkları, hor gördükleri bir zamanlar ev sahibinin kölelisi olan insanlara, borçlarını ödeyebilmek için evlerini satmak zorunda kalırlar tabii ki vişne bahçesi ile birlikte.
Şimdi yeni ev sahibi ağaçları ortadan kaldırıp toprakları kiraya vererek gelecek paraları hesaplamaktadır.
Evlerinden, bahçelerinden, hatıralarından ayrılan insanları bambaşka yerlerde bambaşka hayatlar beklemektedir.
Köylücük'ün çiftliği satın alarak intikamını alışına sevinsem mi, yoksa zamanın burjuva sınıfı şimdi ne hallere düştü diye üzülsem mi bilemedim.
Zaten bu hikayeyi Çehov komedi olarak değerlendirirken, Moskova Sanat Tiyatrosu kurucularından Konstantin Stanislavski trajedi olarak değerlendirmiştir.
İyi okumalar dilerim.