Bazıları 'Gerçek mi?' diyor. Gerçek, diyorum ama adı Mihriban değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban. Masa başında yazılmış, hayal bir aşk, bu tadı ve lezzeti vermez. Yaşayacaksın ki yazacaksın. O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. 'Lambadaki alev üşüyor' çıktı...
Bazen aklıma düşüyor. Ben unutursun diyorum ama, insan hiçbir zaman unutamıyor... O bir mektup üzerine yazılmıştır. Benim gönderdiğim bir mektuptan dolayı bir cevap aldım. 'Unutmak kolay mı?' mektubun başlığı..."
Daha çok Mihriban Türküsüyle tanınan, incelikleriyle aşka yeni bir hudut çizen, Anadolu’nun bağrında yetişen bir şairdir Abdurrahim Karakoç .
İncelikleri,incinmişlikleri, haksızlıkları, zulümü, torpili,adam kayırmayı,adaletsizliği, hukuksuzluğu …şiirlerinde o enfes yorumuyla yer yer nükteli, yer yer de öfkeki bir şekilde dile getiren nadide şair.