"Yobaz, gerici, cahil, en alçak duyguların insanı hacı/hoca ile aydın, fedakar, ilerici, en yüksek duyguların insanı öğretmen/subay" şablonunun temellerinden biri sayılan bu eser nasıl bu şablona indirgendi bilemiyorum. Benim algıladığım "Vurun Kahpeye" bu şablonun ötesinde. Dahası Halide Edip, dini ve dindarlığı 'cahil hacı Fetteh Efendi'den uzaklaştırıp, 'müşfik ve iyi kalpli muallim Aliye'ye yakınlaştırıyor. Gerçek dinin temsilcisi olarak birinciyi değil ikinciyi görüyor. Hangi iki karakter daha müslüman sorusunun cevabı şüphesiz Aliye öğretmen. Zira Halide Edip, bir mevlit gecesinde Aliye'nin duygularını kaleme aldığı sayfalarda; Hz Mevlanalardan, Hz Yunuslardan, yüzlerce kalp ve mânâ büyüğünden bize ulaşan dini çok yerinde tespitlerle tarif ediyor.