Orman, saçlarınızın nasıl göründüğüyle ilgilenmez. Dağlar, makamınızdan etkilenmez. Nehirler, sosyal medyadaki takipçi sayınızı, maaşınızı ya da popülerliğinizi umursamadan akmaya devam eder. Doğa olduğu gibidir, sizi de olduğunuz gibi kabul eder.
Günlerimiz uyurgezerlikle geçiyor, duygularımız uyuşmuş, küçük kozalarımızda yaşıyoruz, ünlülere kendimizden daha fazla ilgi gösteriyoruz, kendi zengin potansiyelimizle hayatlarımızı keşfetmek yerine reklamlara ve sosyal medyaya kapılıyoruz.
Hayranlıkla takip ettiğimiz insanlar, yetersizlik hissimizi tetikler. Bunun nedeni genellikle onları gerçekçi olmayan bir mükemmellik idealiyle yüceltmemizdir.
"Elinde olmayanı dert etmekle enerjini boşa harcama. O yol seni perişanlığa ve sefilliğe götürür. Bunun yerine hayatında zaten var olan iyiliklere odaklan ve her ne yapıyorsan elinden gelenin en iyisini yap. Bunu yapmanın getirdiği tatminde neşe vardır."