Her şeyden öte, şimdiki zamanda yaşamamak bir kayıptır. Yaşadığı hayatın tek bir anını bile geçmişi hatırlamaya harcamayan kişi, tüm ölümlülerden daha çok kutsanmıştır.
İnsanın bedeni böyle bir doğanın etkisi altındayken zihni de kemale yaklaşmaz mı? Yoksa yaşamındaki sisli günlerin sayısının önemi yok mudur? Ben inanıyorum ki hayal gücümüz genişleyecek; düşüncelerimiz göklerimiz kadar berrak ve ulvi, anlayışımız ovalarımız kadar geniş olacaktır; zihnimiz şimşekler kadar güçlü, nehirlerimiz kadar derin, dağlarımız kadar yüksek, ormanlarımız kadar bereketli; kalplerimizin enginliği denizlerimize denk olacaktır. Belki de günün birinde bir gezgine yüzlerimizde laeta ve glabra'dan yani neşe ve huzurdan oluşan bir şey var gibi gelecektir. Değilse dünya ne için dönüyor ve Amerika neden keşfedilmiş ki?