Ne kitaptı yaa dedirtti! Bitirdikten sonra bile akıllarda birçok soru işareti bırakan kasvetli, tuhaf, psikolojik gerilim türünde değişik bir kitaptı. Kitabın türü çağdaş gotik olarak geçiyor. Okurken başından sonuna kadar durağan fakat anormal bir şekilde de elinizden bırakamayacağınız, kendini okutturmayı bilen cinsten bir kitap.
Konusu kendilerini toplumdan soyutlayıp, şatoda yalnız yaşayan iki kız-kardeş hakkında; Connie ve Merrycat Blackwood. Şatoda sadece ikisi ve sakat amcaları ile birlikte yaşıyorlar. Connie yıllar öncesinde ailenin tümünü zehirlediği gerekçesiyle mahkemeye çıkartılmış, ve suçsuz olduğuna kanaat getirilmiş. Amcaları şans eseri zehirlenerek ölmekten kurtulurken ailenin geri kalanı ise ölmüş. Bu olay bütün kasabayı korkutmuş tabii. Kızlardan hem korkar hem de nefret eder olmuşlar.
Bende ürkütücü iz bırakan Merrycat karakterinden bahsedecek olur isek; şuana kadar okuduğum en tuhaf belkide en psikopat karekterdi. 18 yaşında hayal gücü sınırsız, ablasına acayip düşkün, tuhaf üstün tuhaf, her ne kadar göstermese de içten içe şiddet yanlısı..Gerçekten ürpertici ve kesinlikle unutamayacağım bir karakter oldu Marry Katherine Blackwood. Kitabı severek okuduğum bir gerçek.Kan, vahşet gibi unsurlardan ziyade yazar bizi psikoloji ve kasveti harmanlayarak ürpertmeyi başarıyor. Gotik ve korku türünü seviyorsanız okumanız tavsiye edilir lakin birazcık sabır etmeniz gerekmekte..