İngiliz bir sör, onun kuzeni olan bir kontluk varisi ve Rusya Prensi'ni bir hanımefendinin misafir odasında canlandırmalı gotik aşk romanı okurken düşünün. Hayal etmesi güç mü? Yaşanacaksa Yaşanacak bunu her düşündüğünüzde gülmenize sebep olacak şekilde hayal etmenizi sağlıyor.
Sör Harry Valentine, yıllarca mutlu-sarhoş babasının kusurlarını (ya da kusmuklarını mı demeliyim) temizlemek zorunda kaldıktan sonra askere gitmiş olan aslında daha çok okul hayatına uygun biri. Büyükannesi sayesinde Rusça ve Fransızca'yı ana dili gibi konuşuyor. Böylece ordudaki görevi tamamlandıktan sonra da savaş bakanlığı için çeviri yapmaya devam ediyor. Ama bizim güzeller güzeli Olivia Bevelstoke'umuz bir dedikodu seansında yeni komşusu Harry'nın eski nişanlısını öldürdüğünü duyunca her ne kadar inanmasa da çalışma masasında ilginç bir şekilde çok fazla vakit geçiren Harry'i gözetlemeye başlıyor. Tabii Harry bunu fark ediyor. Sonrasında da azıcık karşılıklı nefrete, birazcık siyasi oyunlara ve en önemlisi Londra'da yeni bir aşkın doğuşuna şahit oluyoruz.
Bir tarihi aşk kitabında gotik aşk romanlarıyla ilgili bu kadar şakalaşılması ve kitabın sonunun da gotik aşk romanlarından fırlamış gibi olması ağzımı kulaklarıma vardırdı.
Kitaptaki her karakter, her detay çok güzeldi!
