Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Wuthering Heights
Emily BrontëEn Beğenilen Wuthering Heights Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Wuthering Heights sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Wuthering Heights kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap gerçekten çok güzeldi. Heathcillf karekterini hem çok sevdim hemde çok nefret ettim catherine karekterine de aynı şekilde zaten iki kötü karekter arasındaki aşkı konu alıyor kitap . Ben çok beğendim merak ediyorsanız bakabilirsiniz.
Genel olarak herkesin çok beğenip önerdiği bir klasik olan Uğultulu Tepeler'i sonunda bitirmiş bulunmaktayım. "Sonunda" dedim çünkü kitaptaki intikam duygusu ve onun getirdiği kasvetli hava beni o kadar bunalttı ki sonlara doğru kendisini zar zor okuttu. Aslında aşk romanı olarak geçiyor, geçiyor da aşk bunun neresinde? Bu konuya gelmeden önce karakterlerden bahsetmek istiyorum çünkü bu konuda çok doluyum. İlk olarak Heatcliff karakteri şu ana kadar okuduğum tüm romanlardaki en sevmediğim hatta nefret ettiğim karakter. Sevmeyi de sevilmeyi de hak etmeyen, etrafına kötülükten başka bir şey getirmeyen bir insan. Aşık olduğu kadın ise Cathrine, namı değer Cathy. Cathy de sözde onu seviyor ama Heatcliff fakir bir adam olduğundan kendisi de "asilzade" olduğundan onla evlenmeyi kendisine yakıştırmayıp zengin ve asilzadelerden olan Linton ile evleniyor. Heatcliff'in de tüm kitap boyu sürecek ve herkese kan kusturacak intikam ateşi içinde yanmaya bu şekilde başlıyor. İlk defa bir romanda sevdiğim hiçbir karakter olmadı. Bir tek belki Linton'a kanım ısındı o kadar.
Velhasıl kelam, kitabı yine de okuyun derim, çünkü dönem romanları insana ülkeler ve toplumlar hakkında bir perspektif katıyor, özellikle 19. yüzyıl İngiltere'si dönem romanı olarak bu kitapta iyi bir şekilde yansıtılmış.
480 syf.
10/10 puan verdi
Uğultulu Tepeler'in Ruh Hastası Sakinleri
Heathcliff'in kapıdan içeriye girmesiyle bir ailenin değişen hayatı. Öyle ki bu değişim yalnızca Earnshaw ailesini değil, Linton ailesinin tüm üyelerini de yakından etkileyecektir. Bir aşk romanı olarak tanınan bu kitap, benim için bir intikam, anlaşılması güç bir saplantı, karanlık bulutların kağıtlarına sindiği bir klasik romandır. Kitapta sevilmesi mümkün olan bir karakter bile olmadığını üzülerek belirtmeliyim. Hatta çoğu zaman kafanızı duvara bile vurmak isteyebilirsiniz. Ama yine de kitap akıp gidiyor. Bir gün önce son 30 sayfasına gelmiş olduğum kitabın bitmemesi için hayli çaba sarf ettim, fakat içten içe sonunu da merak ediyordum. Bu son da benim için bir sürpriz olmadı değil. Uğultulu Tepelerin esareti altındaki ruhların huzura kavuşamayacağına inancım tamdı oysa ki. Fakat, yerin altındakiler gibi yerin üstündekiler de büyük bir huzura kavuştular.
Kitapta dikkatimi çeken bir konu da şuydu. Heathcliff'in oğlunun, Heathcliff'in hayatta en nefret ettiği ve sevdiği kadını ellerinden alan dayısına (yüzce) çok benziyor olmasıydı. Diğer unsursa Hindley'in babasından büsbütün farklı bir karaktere sahip olarak hayatta en sevdiği insanın, aslında en büyük düşmanı oluşuydu. Ve bu çocuk da, Heathcliff'in hayatının aşkının gözlerini, dudaklarını ve yüzünü kendine hapsetmiş olmasıydı. Catherine Linton'unsa tamamen annesinin bir kopyası olduğunu düşünüyorum. Fakat kitaptaki kendini beğenmiş, ukala ve çocuksu hareketleri nedeniyle başına gelenler için üzülmem mümkün olmadı. Kitapta herkesin başına gelenleri 'Hak etmedin mi sence de bunu?' diyerek okudum.
10/10
2021'in ilk kitabıydı. Akıcı, güzel bir klasik kitap. Uğultulu Tepeler denen yerde bir ev var. Bir de biraz ilerisinde Thrushcross Grange'de bir ev var. İkisi arasındaki olaylar, karakterlerin yaşadıklarını, evin hizmetçisi Nelly tarafından anlatılıyor. Klasik severlerin beğenerek okuyacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Bu kitap benim için en özel kitaplarım arasında yer aldı. Yazarın ölmeden önce yazdığı tek kitabı maalesef. Yazdıktan sonra 1 sene içinde de ölmüş.
Konusu: 19.yüzyılda İngiltere'de bir ailenin içindeki nefret,kin duygusunu anlatmaktadır. Bir aşk sonucu doğan bu herkesten nefret etme duygusu zaman zaman beni çok sinirlendirdi ve şaşırttı. Sizinde okuduğunuzda bu kadar da olmaz diyeceğinize eminim. Bu kitap ile kin duygusunun insanı nasıl bitirdiğini öğrendim.
Kitapta geçmişe dönük bir anlatım var. Ben bu tarz kitapları daha çok seviyorum. Herkese de tavsiye ederim.
Kitabın kurgusunu anlaşılması zor buldum çünkü zaman üzerine ileri geri gitmeler çoktu. Bunun dışında Heatcliff’ in aşkını da nefretini de bu kadar doruklarda yaşaması nedeniyle ona asla ısınamadım. Catherine ise ne aşkının arkasında durup mutlu olabildi ne de o aşkın peşini bırakabildi. Bu iki karakterin birbirlerine duydukları bu derin ve tutkulu aşk ve nefret ilişkileri ise sürekli etraflarındaki insanları ve kendilerini yıprattı.
