Beş kızkardeşten üç yazar çıkar ve bu üç yazar kardeşin ortancası olan Emily'nin tek kitabıdır Uğultulu Tepeler.
Dar bir çevrede yaşamış olmasına rağmen, geniş bir hayal gücü ve karakterlerin incelikli ruhsal analizleri ile yazarı takdir etmemek elde değil.
Büyük ve tutkulu bir aşkı anlatır aslında, biraz alışık olduğumuzun dışında bu büyük aşkın hastalıklı ve saplantılı halini gözler önüne serer Bronte. Kıskançlığın, öfkenin koyu karanlığında kalmış bir aşk hikayesi Catherine ve Heathcliff aşkı. Acı bir intikamın hikâyesidir aynı zamanda.
Ana karakterlere yani Catherine ve Heathcliff 'e kızıp, öfkelenirken bir taraftan da üzüldüğüm bir kitaptı. Yüz yetmiş dört yıl geçmiş aradan, okurken acaba Emily Bronte neden böyle tutkulu fakat hastalıklı bir aşk hikâyesi yazmış acaba diye merak ettim doğrusu.