Beyninizi tırmalayan zaruretleri mi hatırlatıyorsunuz? Evet hayatın zaruretleri ayaklarımıza dolanmış zincirlerdir ve ıstıraplarımıza çeşni katarlar. Fakat bu vahşi sahayı geçmek için hiçbir zaruret kafi bir mazeret değildir. Ruhumuzu aldatmayalım, ebedi gayeye ihanet etmiş oluruz.
"Bir kere taviz verildi mi, asla çiğnenmemesi gereken unsurlar bir kere gözden çıkarıldı mı, kalbin aynası bir yerinden çizildi mi, kefareti büyük oluyor."
Bizim ne düşündüğümüz, biraz da ne yediğimize, nasıl yediğimize, ne kadar yediğimize bağlı değil mi? (Şimdilerde ilerlemiş veya geri kalmışlık bir devletin fertlerine düşen ortalama protein miktarı ile ölçülmüyor mu? Bu ne demektir aynı zamanda?
...
-Kişi başına düşen enerji miktarı.)
Tahammül sabır olamaz asla. Bana kalırsa sabırda yapabileceğin en iyi şey sabretmektir ama tahammülde, tahammül etmekten başka çarelerin de vardır. Sefere çıkmak gibi mesela...
Ben bir Müslüman'ım ve Müslümanca yaşamak, sefere çıkmak istiyorum diyen herkese kesinlikle öneriyorum: