“Daha otuz beşimize basmadan her şeyin bittiğini, işin tamam olduğunu: aşkın, arzunun, ümit ve ihtirasın artık bir daha uyanmamak üzere sönüp gittiğini kendi kendimize itiraf etmek; kendi kendimize, bütün mutluluk ve başarı kalıplarının kapandığını söylemek ve gelip burada bir ağaç gibi yavaş yavaş kurumaya mahkum olmak. Böyle mi olacaktı?..”
Sayfa 2 - İletişim Yayınları