Aşk, bizi hayatımızın farklı dönemlerinde bulurdu. Bazen yavru köpek aşkı, bazen de size bir şeyler öğretmek için orada olan türden bir aşk. Eğer şanslıysanız o nadir ve mükemmel gerçek aşkı bulurdunuz.
Çocuklarımız ektiğimiz kır çiçekleriydi, bizim sayemizde büyüyüp serpildiler ve yeşerdiler; çünkü biz asla ama asla pes etmedik.
Thayer Holmes ile tanıştığım zaman, hayatımı böylesine değiştirebileceği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Serüvenimiz kolay olmamıştı, yine de bize aitti. Zorluklarla mücadele ederek daha da güçlendik. Mutluluk bir varış noktası değildi, daima tümseklerle dolu bitmek bilmeyen bir yolculuktu. Bazı tümsekler diğerlerine göre daha büyük olabilirdi ama birbirinize sahip olduğumuz süreci bunların hiçbir önemi yoktu, değil mi?
Thayer ve Salem'in aşkları kolay başlamadı ve bugüne de kolay gelmediler. Birçok zorluk, kayıp yaşadılar. Thayerr'in oğlunun vefatı Salem'in kasabayı terk etmesi ile sonuçlanmıştı. Caleb ile evlenen Salem, annesinin rahatsızlığının ilerlemesiyle yıllar sonra kasabaya geri dönmüştü. Bu sefer tek değildi. Kızı Seda onun hayatı tutunma sebebiydi. Caleb ile boşanan Salem, Thayer'le tekrar bir araya gelmiş ve kızıyla aile olma yoluna girmişlerdi.
Şimdi onlara veda ediyoruz. Yaban Çiçeği veda kitabında onların mutlu sahnelerini okuyoruz. İki kızları, işleri, aileleriyle normal bir çift onlar. Tabii ki sürprizler var ve gözlerinizin yaşaracağı sahne Keyifle okudum ve son sayfada hem üzüldüm hem mutlu oldum. Seriyi okuyanlar tabii ki bu kitabı da okumalısınız.
