Kitap, toplumda bize yakıştırılıp zorla kabul ettirilen kalıplara girmeyi reddeden ana karakterin (Meursault), toplum tarafından nasıl ötekileştirildiğini büyük bir ustalıkla anlatıyor.
Kitapta Meursault'ın, kendisini sorgulayan savcının ithamlarıyla ilgili bir kısım var ki insanın bazen sırf sezdiremedi ya da dile getiremedi diye nasıl acımasızca önyargılara maruz kalabileceğini çok net bir şekilde göstermiş:
"Ne var ki benim duygusuzluğum karşısında duyduğu dehşetin, öbür suçun kendisinde uyandırdığı dehşeti neredeyse gölgede bıraktığını söylemekten de çekinmiyormuş. Yine onun düşüncesine göre annesini manen öldüren bir adam, kendisini peydahlayan babasını öldüren biri kadar toplumun dışına itermiş kendini. Her halükârda manen öldürme suçu, öbür suça giden yolu hazırlarmış, o yolun taşlarını döşer hatta onu bir şekilde meşrulaştırırmış." (Camus, 2023, s.93).
Severek ve çokça düşünerek okuduğum oldukça doyurucu bir kitap oldu. Herkese tavsiye ederim.