Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım, Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım, Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım, Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım, Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım, Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım, Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım, Senin için görülen bir düş de ben olsaydım, Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım, Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım, Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım, Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın, Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım...
Pazartesi, Efendimiz (sav) nübbüveti açısından müjde verici hadiselerin yaşandığı gündür. Bunlardan en önemlisi dünyaya teşrifinin pazartesine rastlamasıdır. Ayrıca Hacerü'l Esved'i kaldırıp yerine yerleştirmesi, Cebrail aracılığıyla peygamberliğinin bildirilmesi, Medine'ye hicret etmek için Mekke'den ayrılması, Medine'ye varışı gibi pek çok mühim hadise hep pazartesi gerçekleşmiştir. Dünyasını değiştirip Rabbine kavuştuğu gün de pazartesidir.🌿
O kutlu Nebi' nin (sav) gelişinden sonra binlerce pazartesi erir zaman tavrında. Muştulu pazartesilerin yerini sendromlu pazartesiler alır. Nefisler azgınlaşır yeniden. Kapitalizm, bir tüketim çılgınlığını da beraberinde getirir. Irkçılık birçok masum insanın canını alır. Zaman dürülür sanki. Zamandan tasarruf için icat edilen eşya, akreple yelkovanın zembereğini bozar. Ne vakit sabah ne vakit akşam oldu bilinemez hale gelinir. Fast food kültüründen sevdamız da alır nasibini. Birden âşık olunanlar, birden silinir...🌾