Babası o koca izinden sonra hiç gelmedi. Rahmi, onun çok başka bir yere gittiğini altı yaşına doğru anladı; artık baba yoktur, sadece ana vardır, anladı. Altı yaş sonrasını ise çok iyi bilmektedir:
Ana, şehit karısıdır.
Ana bahçeye gider.
Ana çapa çapalar, ot yolar; soğan, sarımsak, yeregeçen eker; domates, patates, patlıcan, kabak eker.
Ana elma, erik, zerdali toplar.
Ana bunların kimini kurutur, kimini pestil yapar.
Ana inek sağar; yoğurt çalar, yayık vurur.
Ana satılacakları satar, alınacakları alır.
Ana, geceler, kör kandilin dibinde yama yamar; beş paralıkları, on paralıkları, yirmi paralıkları, kuruşları sayar, ha sayar.
Ana aş pişirir, çamaşır yıkar, tahtaları siler; ana, oğlunun ve izin yadigarı kızının başlarını bitlendiler mi diye arar, tarar.
Ana buruş buruş, ana kırış kırış olur; ana solar sararır, kavrulur.
Ve ama yaş otuz demeden, oğlan dokuz, kız altı yaşında iki çocuğunu bırakarak Yarenler’deki mezarlığa beş kişiyle götürülür.