Yas Tutarak Yaşamın Yüceltilmesi

Yağmura Kavuşan Toprağın Kokusu

Martin Prechtel

Yağmura Kavuşan Toprağın Kokusu Gönderileri

Yağmura Kavuşan Toprağın Kokusu kitaplarını, Yağmura Kavuşan Toprağın Kokusu sözleri ve alıntılarını, Yağmura Kavuşan Toprağın Kokusu yazarlarını, Yağmura Kavuşan Toprağın Kokusu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü sevgi gerçek olmadığında ya da gerçek sevgi azsa dikkat çekmek duyulmakla karıştırılır.
Yas tutamamak kendi içinde çok berbat bir yas kaynağıdır.
Reklam
Eğer sevdiğimiz birini kaybettiğimizde o yüceltmeyi yapmazsak sevmiş ve şu an kalbi kırık ruhlarımız taşa dönüşür ve bizden nefret ederdi.
Problem şudur ki sıradan bir insan, kadın ya da erkek olarak Kutsal olanı sizin için bir tencerenin suyu taşıdığı gibi “taşıyabilir” ama sizin için Tanrı’yı taşıyan bu kişi Tanrı değildir. “İnsanı” İlahi olanla karıştırmak sadece büyük bir kafa karıştırıcı öfkeye ve aldatılmışlık hissine sebebiyet verir.
Yas bir tercih meselesi değildir çünkü yas oradayken değilmiş gibi davranmayı seçmek, onun sonraya bırakılmasına ve başkasının sizin yasınızı yüklenmesine sebep olur. Bu dünyayı hasta bir yer haline getirir.
Hayatta olmayı yüceltmenin en derin şekli yeni doğan bir bebeğin yas çığlığıdır.
Reklam
İnsan ruhu söz konusu olduğunda zaman, bilimin hiçbir icadıyla ölçülemez. Herhangi bir zaman uzunluğunda yaşayan kişinin deneyimlediği şey zamanın göreceliğinin elbette kanıtıdır.
Bu cesur koca dünyada, engin mavi gökyüzünün altında, etrafta sorun çıkararak ve hatalar yaparak dolaşan yetişkinler olarak rahimdeki bebek halimizden farklı değiliz çünkü o zaman neyi çantada keklik gördüysek şimdi de aynısını yapıyoruz; yani yaşadığımız şu dünyayı tek sanmak ve kendi küçük baloncuğumuzun ötesinde bir şey olmadığına inanmak.
Yas depresyon değildir; yaslı kişi depresyonda değildir. Depresyon yas tutamamaktan kaynaklanır, bu da kayıplarımızı şiddete dönüştürür.
Reklam
silahları olmadan ve paranoyaklık yapmadan yaşayamadıkları için "sadece hayatta olmanın" lezzeti, sıkıcı, tahmin etmesi kolay bir varoluş biçiminin gölgesinde kalır.
Belli ulusal kültürlerin, siyasi kurumların, dev şirketlerin ve insanların dar kafalı korkakça eğilimleri sebebiyle insan olmanın anlamı hedefinden sapmıştır.
Tükettikleri dünya, korkmuş açgözlülüğün müdafaası imkansız gırtlağından lüp diye aşağı inerken tıkındıkları şeyden sadece yüzeysel bir tat alarak hep "başka bir şeyin" ihtiyacında sonsuza dek tatminsiz yaşarlar.
Her birimizin içinde, ruhumuzun berrakça akan nehrinde eskimiş bir mücevher gibi duran, bugün burada mevcut derin ve asil bir insan vardır ama en yakın komşusu tarafından bile bilinmez: yani kendi derin spiritüel tabiatımıza özgü o gerçek kişi yerine etrafımızdaki kültürün şekillendirdiği kişiliğimizi oluşturan daha dıştaki katmanımız tarafından.
184 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.