Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.17
Yağmurcuk Kuşu Reviews
You can find Yağmurcuk Kuşu reviews, Yağmurcuk Kuşu book reviews, Yağmurcuk Kuşu ratings on 1000Kitap.
1.dünya savaşı sırasında göç eden bir aile yolculuk sırasında bir inleme sesi duyarlar.Çalılığa inip aradıklarında ölmek üzere bir çocuk bulurlar.İsmail beyin zaten çocuğu olmadığından çocuğu yanlarına alıp kurtarmaya çalışırlar.
443 syf.
10/10 puan verdi
Yağmurcuk Kuşu Yaşar Kemal'in Kimsecik serisinin ilk kitabı. 1961 yılında ilk basımı yapılan bir otobiyografi gibi düşünebileceğimiz eseri. Yaşar Kemalin kendi öyküsünü yazmak istediği ama buna dünya ömrünün yetmediğini dinlemiştim zülfü livaneli in bir ropörtajında bu eserini okuyunca aslında yazmış diye düşündüm. Ben incelememde kitabın son
Adana ve çevresinde ağalık dönemine ait yaşamın bir kesimini anlatmış yazar. Olaylar genelden özele olacak şekilde. Kitabın başlarında anlatılan kişiler, olaylar ilerleyen sayfalarda olayların ve insanların birbirleri ile olan bağlantıları detaylı olarak yer almış.
Selamlar;
Uzun zamandır kitaplığım da bekleyen bir seriydi.
ve en nihayetinde başladım geç kalmışlığım için üzüldüm mü evet üzüldüm...
Kimsecik serisinin 1. ci kitabı olan bu kitapta yazarımızın yaşamından kesitlerin olduğunu öğrenince araştırmalarım sonucunda çok heyecanlandım.
Çukurova'ya göç eden İsmail Ağa nın yaşadıkları...
Göç esnasın da ölüme terkedilmiş bir oğlan çocuğu bulurlar ve bu öleceğini sandıkları çocuk yaşama öyle bir tutunur ki , herkesin gün geçtikçe umutları katlanır...
bu çocuğun adı Salman dır .. İsmail Ağa bu yavrucağı oğlu gibi sever korur kollar ve büyütür...bu zaman içerisinde çocuğu olmayan İSMAİL AĞA nın bir oğlu olur adı Mustafadır..Salman kardeşini sevse de yerine biri geldiği için içten içe öfkeye kapılır,i çine kapanık bir karakter hale gelir...
zaman la ıyı arkadaş gibi gözükseler de Mustafa çok korkar Salman dna , hatta Mustafa'nın mahalle arkadaşları bile korkar..
Halil karakter vardır kitapta bir de İsmail ağanın arkadaşı , ağalık düzenine isyan eder , baş kaldırır ve onun canını yakan bir Ağadan intikamını alır...
Bu kısımları okurken Halile çok çok üzüldüm , yıllarca didin çalış ve bir ağaya güven tüm parana el koysun niye ben güçlüyüm... oda dedı ki bu gücüne güvenme .. ve dediğini yaptı ..intikamını aldı
betimlemeleri , anlatımıyla başarılı olan yazarımız yine şahane bir iş çıkarmış
Bu kitap Salman ın daha çok yaşamı ile ilgiliydi..
aslında yazılacak çok detay var spoiler olmasın diye yazmıyorum
keyifli okumalar
Yaşar Kemalin birçok seri romanını, hikayelerini, röportajlarını okudum. Birçok yerde izledim. Babasının ölümü ile ilgili izler taşıyan romanını hep merak ediyordum. Ama öyle bi zamanda okudum ki uzun sürdü benim için. Daha güzel bi zamanda okumak isterdim.
Yaşar Kemal ile ilgili az bişey bile okumuş bir insan babasının ölümü, üvey kardeşi ile ilgili birkaç bilgi biliyordur. Bu romanda da böyle bi hikaye var. Bir erkeğin kanından olmayan bir çocuğa olan sevgisi beni hem şaşırttı hem de çok mutlu etti. Yanlış bir algı var çünkü bu konuda maalesef. Bunun yanında romanda hak yiyen ağalar, hakkı yenen köylüler,göç etmek zorunda kalan köylüler de var. İlk defa öğrendiğim köylerde yaşanan farklı bi durum da var. Kısacası etrafında yada uzağında yaşanan olaylara sessiz kalmayan klasik Yaşar Kemal var. Bir çocuğun ağzından da bazı olaylar anlatılıyor. O bölümler daha çok okuttu benim açımdan. Okuduğum zamanla ilgili de olabilir ama bazen olay çok uzatılmış gibi geldi.
Bunun haricinde Yaşar Kemalin yazdığı her şey gerçek gibi geliyor. O benim için herhangi bir öykü olmuyor nedense. Hayatının bir döneminde yaşamış ve bize aktarmış. Bu Diyar baştan başa serisini okuduktan sonra özellikle bunu düşündüm.
"Ben özlemekten ölürüm."
Muhteşem yazarın muhteşem bir kitabı daha Yağmurcuk Kuşu… İnce Memed Kitabından sonra herhalde en güzel kitabı… Olağan üstü betimlemeleri var. Cümlelerin içine hapsolursunuz. Her yaşanan acıyı, sevinci, korkuyu, hayal kırıklıklarını, heyacanları, mutlulukları, intikam hırsını iliklerinize kadar yaşıyorsunuz kitabı okurken… Dağları, ovaları, vadileri, kayalıkları bir bir ezberliyorsunuz… Çiçeklerin kokusunu, kartalların uçuşlarını, Yağmurcuk Kuşlarının kanat çırpınışlarını duyuyorsunuz sanki… Kök işçilerinin elindeki sızıyı hisseder, Mustafa’nın kalp atışlarını duyar, gözündeki korkuyu görür, çaresizliğini yaşarsınız… Hikayede yer alan her kahramanın ruh haline bürünürsünüz resmen…
Göç hikayesinin içine ağalık sistemini, emeğin insafsızca sömürülmesini, Anadolu insanın bilgi sahibi olmadan, aslını araştırmadan kendince hayal gücünü kullanarak, kendi çıkarları doğrultusunda yaptığı yakıştırmaları etkileyici ve muhteşem bir dille aktarmış yazar… Kesinlikle okunması gereken harika bir eser….
Yağmurcuk Kuşu, kimsecik. Yaşar Kemal, 443 sayfa. YKY.
Sürekli savunduğum bir düşüncem var. Sanat üreticisi bir sanatkar sanatı çevresinde yaşamışsa, yaşıyorsa ürünlerinin değeri kat be kat artıyor. Bu sanatkar iyi ki Anadolu topraklarından geçmiş olan Yaşar Kemal'den başkası değildir. Yaşar Kemal'in ailesi Van dolaylarından göçerek Osmaniye'ye yerleşirler. 1923 yılında doğan yazar aile içinde dinlediği göç hikayesiyle büyür. Köy insanlarıyla, işçilerle haşır neşir olur. Çukurova insanının yaşamını, ırgatlarla ağaların ilişkilerini gözler. Eserlerinde türküler, ağıtlar, tekerleme, halk ezgilerine sıklıkla yer verir, doğa betimlemeleri yapar. Yazar, kimsecik romanında, Van dolaylarından kardeşi Hasan, eşleri ve çocuklarıyla göç eden İsmail Beyi anlatır. Göç nedeni yaşamın oluşturduğu korkulara dayanır. Göç yolunda mola verirler. Dinlenme anında meşe ağaçlarının altından bir çocuk sesi gelir. Çocuk, kurtlanmış, hastalıklı, bakımsızlıktan ölmek üzere terk edilmiştir. İsmail Beyin Anası ben onu şifalı bitkilerle iyi ederim der. Gerçekten de çocuk gittikçe semirir. Çocuğu olmayan İsmail Beyin evladı olur, büyür gelişir. Ortak çiftlik kurdukları Arif Saim Bey, İsmail Beyi doktora götürür ve Çocuk sahibi olmalarını sağlar. İsmail Bey artık Mustafa'sını sever, evlatlığı Salman'ı unutuverir, Sonrasında kıskançlık korkusu başlar.
Kitap üzerine yaptığım araştırmalar sonucunda bu serinin ilk ikisinin yazarın hayatına dair gerçeklik taşıdığını öğrendim. Kitapta İsmail Ağa ve ailesi 1. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ve de kan davası sebebi ile Van'dan Adana'ya göç ediyor. Yolculuk boyunca da epey bir sıkıntı çekiyorlar. Yaşar Kemal ve ailesi de aynı şeyleri
En iyi kitabı
Ülke sınırlarını aşan ünüyle dünya edebiyatındaki en büyük temsilcilerimizden olan Yaşar Kemal’in Kimsecik üçlemesinin ilk kitabı olan Yağmurcuk Kuşu, fransız edebiyat çevrelerinde yazarın en iyi kitabı olarak kabul edilir.
Eğer büyük ustanın diğer kitaplarını okuduysanız ve bu kitabıyla sonradan karşılaştıysanız ne demek istendiğini daha iyi anlayabilirsiniz.
Büyük usta bu kitabında, diğer romanlarından farklı olarak üslup yönünden farklı bir anlatım dili tercih ediyor ve bence bu şekilde edebiyatın sınırlarını epey zorluyor ve edebi dili geliştiriyor. Cümle kurguları ve kahramanlarının diyalogları daha önce pek aşinası olmadığımız bir üslupla aktarılıyor. Bu da okuyucunun kitaptan aldığı lezzeti arttırıyor. 
Yazarın bu romanından(üçleme) sonra, özellikle üslup yönünden bir benzeri ile başka bir yerde karşılaşamayacağınızı hemen anlıyorsunuz. Bu nedenle romanı okurken edebi farklılığı derinlemesine yakalayabiliyorsunuz.
Yazar ismine bakmadan romanı okumaya başladığınızda, Yaşar Kemal’e ait olduğunu kolaylıkla anlayabileceğiniz aşinalıkta bir konuya sahip olsa da, büyük usta, her defasında hikayesine merak ve sürükleyicilik unsurlarını eklemeyi ve hikayesini zenginleştirmeyi ihmal etmiyor. Ancak tekrar vurgulamak gerekirse bu romanda diğerlerinden farklı olarak bambaşka bir anlatım üslubu kullanıyor ki sadece bu üslup için okumaya değer.
Benim gözümde Yaşar Kemal’in en değerli kitabı Kimsecik üçlemesidir. Bu konuda fransızlara kesinlikle hak veriyor ve böyle büyük bir yazarı kendi anadilimde okuyor olabilmenin mutluluğuyla sizleri selamlıyorum.