Yahya Kemal'in İstanbul'u ve Devamı

Sadettin Ökten

En Beğenilen Yahya Kemal'in İstanbul'u ve Devamı Gönderileri

En Beğenilen Yahya Kemal'in İstanbul'u ve Devamı kitaplarını, en beğenilen Yahya Kemal'in İstanbul'u ve Devamı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yahya Kemal'in İstanbul'u ve Devamı yazarlarını, en beğenilen Yahya Kemal'in İstanbul'u ve Devamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadettin Ökten: Kimlik krizimiz halen devam ediyor. Eski veya klasik bizim mazi- mizdir ve kimliğimizin somut göstergesidir. Eskiyi veya klasiği eski ya da klasik oldu- ğu için değil, yapıldığı dönemde değer-eylem ilişkisini, daha doğrusu bütünlüğünü yansıttığı için çok önemli buluyorum. Bu açıdan bakıldığında günümüzde yaşayan insanımız eski ya da klasiği bilmek, anlamak ve sevmek mecburiyetindedir. Çünkü o birikim, bize ait özgün kimliğin bir dönem için görünür hale gelmiş, deneyimlenmiş ve topluma mal olmuş bir uygulamasıdır. Ancak biz bugünü yaşıyoruz. Kimliğimizin temel ögesi olan İslami değerler sistemini koruyarak ona dayanan bir eylemler bütününü,kısaca bir kültür biriktirmek zorundayız ...
mekanın insan üzerinde ki etkisine dair müthiş bir yaklaşım
Ruhun feraha kavuşması için ilk ve önemli şart maddi ortamın veya çevrenin belli bir sükûnet, sadelik ve denge içinde olmasıdır. Etrafınızda bir karmaşa, gürültü, sıkışıklık ve düzensizlik yaşamaktaysanız, hiçbir ruhi probleminiz olmasa da bir süre sonra bu hal sizde manevi bir kesafet ve gerginlik uyandırır. Dünyevi meseleler sebebi ile ruhen sıkıntısı olan birisi, böyle bir ortama düştüğü zaman onun sorunları katlanarak artar.
Reklam
Bir şehrin silüeti bir insanın profili gibi hatta ondan çok daha fazla ölçüde bilgi verir ve izlenim uyandırır.
görmek ilk bakışta iradî ve şuurlu bir eylem gibi algılanırsa da bir başka boyutta düşünüldüğünde belki bir nasip ve kader oyunudur.
Eski İstanbul'da sokaklarda ve umumî yerlerde yüksek sesle konuşmak ayıp sayılırdı. İnsanlar birbirlerine tatlı, mûnis ve çok mütevazi tonlarda hitap ederdi. Çünkü hitap ettikleri kulağın hürmete ve tazime layık olduğu kanaatinde ve inancında idiler. O dönemde bütün ilişkilerde bizatihi insanın zatına hürmet esastı, sahip olduğu maddî imkânlara, mevkie ve iktidarına değil. Yüksek sesle konuşulduğu zaman hayatın birçok nüktesi ve zârafeti de kaybolup gider. İnsan belki o dönemlerde yüksek sesle konuşmayı gazab hâlinin bir neticesi gibi görmekte idi. Çünkü bilinen bir gerçektir ki ancak heyecan ve gazab hâlinde ses yükseltilir.
Ruhun feraha kavuşması için ilk ve en önemli şart maddî ortamın veya çevrenin belli bir sükûnet, sadelik ve denge içinde olmasıdır. Etrafınızda bir karmaşa, gürültü, sıkışıklık ve düzensizlik yaşamaktaysanız, hiçbir ruhî probleminiz olmasa da bir süre sonra bu hal sizde manevi bir kesafet ve gerginlik uyandırır. Dünyevi meseleler sebebi ile ruhen sıkıntısı olan birisi, böyle bir ortama düştüğü zaman onun sorunları katlanarak artar.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.