Kıskanıyorsun”
"Evet,” diye itiraf etti. "Bu normal değil mi? Bir dahaki karşılaşmamızda
pençelerini ondan çekmesini isteyeceğim!”
"Sanırım önümüzdeki zamanlarda yolumuz ikisiyle de sık sık
kesişecek,” dedi. Artık gülümsemiyordu. “Kılıç antrenmanlarına
yeniden başlasan iyi edersin. Yakında bir şeyler olacak.”
Genç adam gezinti bastonunu havaya atarak ustaca yakaladı
"Ben hazırım. Ya sen, Prenses?"
“Sen hazırsan, ben de hazırım”
"Ben aslında... Şey, kaptanların açık denizde nikah kıyma yetkisine sahip olduklarını biliyorsun, değil mi Prenses?"
"Benimle evlenmek mi istiyorsun? Hem de Titanik'te? Delirdin mi?"
"Ama çok romantik olurdu."
"Buz dağına gelene dek."
"Ben aslında... Şey, kaptanların açık denizde nikah kıyma yetkisine sahip olduklarını biliyorsun, değil mi Prenses?"
"Benimle evlenmek mi istiyorsun? Hem de Titanik'te? Delirdin mi?"
"Ama çok romantik olurdu."
"Buz dağına gelene dek."
“Ah, o çocuğa karşı koymak olanaksız. Ah Tanrım, gözlerini
görmedin mi? Bir kaplanınki gibi yeşil. Bana öfkeyle baktığında
sanırım biraz dizlerim titredi.”
"Ne? Ciddi olamazsın! Ne zamandan beri yeşil gözlerden
hoşlanıyorsun?"