Her çağda ve toplumun bütün sınıflarınca hastalıklar taklit edilmiştir. Hüküm giymiş suçlu ve “okula gitmek istemediğinden yatağında sümüklüböcek misali kıvranıp duran oğlan” gibi, hükümdar, dilenci, mutsuz köle, gururlu savaşçı, azametli devlet adamı, hatta din görevlisi de akılsal ya da bedensel rahatsızlıkların taklidini yaparak amaçlarını maskelemeye veya arzularını elde etmeye çalışmıştır...