Yalın Tutku
Artık herkese nasıl bir duygu hissediyorum diye anlatmayacağım, benim duygularımı anlamak istiyorsanız bu kitabı okuyun demem gerekiyor sanırım :)
Şimdiki zamanın hikâyesi, şimdiki zaman eki olan "-yor" ekine hikâye edilen geçmiş zaman eki olan "-dI" ekinin eklenmesi ile yapılan bir birleşik zaman. "Okuyordu." bu kullanıma örnek verilebilir.
Yalın Tutku kitabında bu zaman kullanımı üzerine yaptığı tespiti hayranlıkla ve biraz da dil üzerine yeterince düşünmemenin mahcubiyeti ile okudum. Şöyle diyor:
"Şimdiki zamanın hikâyesini -yani olmuş olanı ama ne zamana kadar? - şu anda ama ne zamandan beri?- kullanıyorum çünkü daha iyi bir çözüm yolu bulunmadı."
Bir anlamda şimdiki zamanın hikâyesi geçmişe bağlı kalmış, geçmişi şimdide devam ettirmeyi arzulayanların zamanı.
Dünyaca ünlü yazar Annie Ernaux, kendi hayatından görüntülerle oluşturulan film "Süper 8 Yılları" ile #İstanbulFilmFestivali'ndeydi. Yazar ve filmin yönetmenliğini yapan oğlu film gösteriminden sonra seyirciler ile buluştu. Hatta ilk gösterim sonrası imza günü dahi yapıldı! Ben imza gününü kaçırdım maalesef ama Annie Ernaux'u ön sıralardan dinlemek, cümlelerini kendi sesinden duymak hatta kendisiyle aynı salonda olmak bile paha biçilemez bir deneyimdi. Filmde Ernaux, "Bazı insanların neden güneşe taptığını anlayabiliyorum" diyordu. Ben de gün batımlarına aşık biri olarak kadrajımdan bir kare ile kendisini anmak istedim.