𝙆𝙤𝙣𝙪𝙨𝙪:
Holly, altı yaşındayken annesini kaybediyor ve babasının ise kim olduğunu o dahi kimse bilmiyor.
Kızın annesi ölmeden önce kızı en büyük dayısına(Mark) vasiyet ile bırakıyor. Mark bir çocuğa tek bakamayacağını düşündüğü için kardeşi Sam'den yardım istiyor.
Holly annesinin başına gelen şeyden beri konuşmuyor ve konuşmasını sağlayan adaya bir oyuncakçı dükkanı açan bir kadın, Maggieydi.
𝙔𝙤𝙧𝙪𝙢𝙪𝙢:
Mark, Sam, Holly ve Maggieye bayıldım. Hepsi o kadar ince ve zarif karakterlerdi ki. Maggie dul bir kadın ve eşini kanserden kaybettiği için yeni biri ile tanışmaya hazır değil ama Mark ile aralarındaki çekimi okumak çok güzeldi.
Kitapta gerçek hayatın içindeki sihirden bahsediyordu. Sihirin olmaması inanmayacağımız anlamına gelmez.
Puan kırmammın nedeni ise çok fazla yazım yanlışının olması. Beni rahatsız etti. Betimlemeler çok yoktu. Zaten geneli konuşmalara dayalıydı. Bu kitapta hoşuma gitti aslında.
Bazen yazarın kimin ağzından yazdığını karıştırıyordum. Çok hızlı geçişleri vardı mesela.Ama okunur mu? Evet, okunur. Zaten çok kısa bir hikaye ve kesinlikle değeceğine inanıyorum .