Bir incelemeden daha selamlar.
Sohrab Sepehri de biz insanlar gibi zaman ve mekan üzerinde belirli yer kaplamış ve yaşamıştır. Fakat önemli olan bu detaylar değil de onun şiirleridir. Bu aralar İran filmleri gibi edebiyatına da epey merak salmış durumdayım.
Sepehri, Orhan Veli ve Sezai Karakoç okumalarımdan sonra bana biraz farklı duygular yaşattı. Zira kendisinin şiirleri baya naiftir ve bolca teşbih vardır. Canlı varlıklarlı cansız, cansız varlıkları canlılar üzerinden de çok kez anlatır. Bütün bunlara bir kaç örnek verecek olursam:
yalnızlık gömleğimin sığacağı bir bavulu almalıyım
insanoğlu bekleyişin upuzun dizelgesidir
insan ne zaman bir bağışın şarkısı gibi kelamın havasında keşfedilecek?
ey şiddetli yaşam senin köklerin ışığın fırsatından su içer
bizim harflerimizin nabzı mürekkebin yokluğunda meşkler eder.
güneşin ergenliğini
Fakat bazen aşırı benzetmeler insanı yora biliyor. Çeviri de zannımca daha iyi olabilirdi.
İncelememi Sepehrinin kendi mısrasıyla bitirmem daha uygun olacak, ki kendisi çok güzel anlatmış.
bir kitap gördüm ben, sözcükleri hep billurdan
keyifli okumalar..