"..Olayların içinden kayıp geçtiğini, kendi kendisinin yanında bir yerde -gerçekten burada değil, ama başka bir yerde de değil- yaşarmışçasına kendi varlığının çevresinde bir hayalet gibi dolaşıp durduğunu duyumsuyor. Aynı anda hem bir yere kilitlenmiş hem de duvarların içinden geçebilecekmiş gibi bir duygu."
"..Öyle görünse de, bu oda dünyadan kaçılacak bir yalnızlık köşesi değil. Burada ona hoş geldin diyecek bir şey, ona her şeyi unutturacak bir bedensel dinlenme umudu yok. Yalnızca kendi huzursuzluğunun izlerini taşıyor bu dört duvar; bu çevrede biraz huzur bulabilmek için daha da fazla inmek zorunda kendi içine. Ama indikçe daha da az şey buluyor düşünmeye değer. Bu onun için yadsınamaz bir şey. Eninde sonunda kendini kullanıp tüketmek zorunda kalacak."