Aylarca, alkolün bulandırdığı bir kederle, kendime acıyarak yaşamıştım, evden pek çıkmıyordum, yemek yemek, tıraş olmak ya da üstümü değiştirmek umurumda değildi.
Başka şeyler de vardı elbette, üzerinde kafa yoracağım ve kendime işkence edeceğim başka rastlantılar da; aynı çıkmaz sokaklarda dönüp durmaktan bıkmıyordum sanki.
Kuşkularımdan kuşkulanmaya başladım. Bir düşünce karşı düşünceyi getiriyordu aklıma, bu karşı düşünce ilk düşünceyi siler silmez üçüncü bir düşünce oluşup ikinciyi siliyordu.