Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1
Sezai KarakoçYapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1 Posts
You can find Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1 books, Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1 quotes and quotes, Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1 authors, Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1 reviews and reviews on 1000Kitap.
Ne tam içine kapanıp dışını unut, ne tam dışa açılıp içinin sönmesine sebeb ol. Dinsizlik, en yakıcı kireç gibi köklerini yakar, özsuyunu kurutur, damarlarının gözlerini kör eder. Sağduyuna dön, içini sağlamlaştır, dışınla da sağlıklı ilişki kur.
Sayfa 157Kitabı okudu
Kim, geçmişini unutmuşsa, geleceğini de unutsun. Kim, geçmişi değerlendirip anlamlandıramıyorsa, geleceğin amansız sislerinin gerisindeki silüeti de farkedemeyecek ve ona nasıl hazırlanılması gerektiğini bilemeyecektir.
Sayfa 153Kitabı okudu
İslâm, yanlış, yoz yolların yardımcısı olamaz. Sağlıklı, diri, inançlı ruhların ve toplumun hayat sistemidir O. Kendisine lâyık toplumlarda yalnız onun hükmü geçerlidir. Yoksa, sahibinin katında, yeniden dirilteceği zamanı ve toplumu gözleyici olarak durur.
"Din, süreyyaya çekilse, Asyalı bir genç onu yere indirir" diye bir hadis rivayet edilmiştir. O genç, İmam-ı Azam'dır. İmam-ı Gazzali'dir, Mevlâna'dır ve nice büyüklerimizdir. Ve o genç, sensin ey genç!
Sayfa 151Kitabı okudu
İslâmı yeniden büyük bir heyecan kaynağı, aşk kaynağı kabul etmek: çare burada yatıyor.
Sayfa 150Kitabı okudu
Bizim için hayat olan, hayat tarzı olan, dünya görüşü olan, hayattan çıkarıldı. Şimdi düşünce dünyasında, ideal dünyada yaşıyor. Toplumda kalan son izleri de silinmek isteniyor. Mimarî anıtlar şeklinde şehirlerimize serpili olanlar ise, kendi hallerine, daha doğrusu zamanın kemire kemire çürütüp yıkmasına terkedilmiş durumda. Sanki, fizik dayanma güçleri sınanacak böylece. Gizli bir el firsat buldukça tabiî tahribe yardımcı olmakta.
Kendi hayat tarzımız ve dünya görüşümüz bizi ya da biz onu terkettikçe, kalan boşluğu, batı hayat tarzı, batı dünya görüşü dolduruyor.
Sayfa 147Kitabı okudu
Mutluluk, gerçeğiyle, Allah'ın insana lütfettiği manevi bir nimettir. Gökten inen bir armağandır. Ama kendi göğünü kendisi karartanlara, o armağan nasıl gönderilebilir?
Sayfa 133Kitabı okudu
Artık Yunus Emre, Mevlâna ve benzeri büyükler, ancak ve ancak şair olarak düşünülüyor. Telkin ettikleri gerçekler, bizi çekip götürmek istedikleri manevi dünya bir kenara bırakılıyor. Osmanlı Devri büyüklerinin eserlerinden hangisi kaç aydın tarafından okunuyor? Aziz Mahmud Hüdai, İsmail Hakkı Bursevî ve nice mutasavvıf, düşünür ve şair, eserleriyle büyük aydın kitlesinin meçhulü. Divan şairlerimiz de ders kitapları dışında okunmamaya mahkûm. Şekspir'i okumamış ingiliz, kendi klasiklerinden habersiz fransız düşünülebilir mi?
Sayfa 132Kitabı okudu
Madem ki kaybettiğimizden daha iyisini bulmuş değiliz; madem ki geçmişteki son kötü halimizden çok daha kötüsüne yakalandık, madem, Batı ve Doğu da mutluluk içinde değil, bunalımdan bunalıma sürüklenen bir dünyada yaşıyoruz; zulüm, istilâ ve kötülükler sürüp gidiyor; insanlığın ve islâmlığın ve ülkemizin kurtuluşu, daha iyi günlere doğru yol alması için savaşmamız gerekli ve sonunda zafer Allah'ın izniyle mukadderdir.
Mademki kötülük iyiyi toptan ve kökten yok edemedi, edemeyecektir de; iyinin geri gelmesi için umutlu olmak, üstümüze düşen bir borçtur.
Sayfa 129Kitabı okudu
Bir fetret dönemindeyiz. Bu fetret, Selçuk sonrası ve Timur sonrası fetretlerinden çok büyük bir hacimde ve çapta. Adeta Medeniyetimize ara verdirilmiş. Bir daha da dönülmemek üzere.
Ancak yine de, umutsuzluğun bu kadar koyulaştığı, yoğunlaştığı bir durumda belki de en büyük umut gizlidir. Bir şey haddini aşarsa zıddına inkılâb eder. Had, çoktan aşılmış durumda. İslâmın tekrar tazelenmiş bir şekilde geri dönmesi için belki böyle bir uzaklaşış, bir kopuş, bir kaybediş gerekliydi. Şimdi, belli çevrelerce de olsa kaybettiğimizin değerini, neden mahrum olduğumuzu daha iyi anlıyoruz.
Sayfa 129Kitabı okudu
Gel gel beru ki savm ü selâtın kazası var
Sensiz geçen zaman-ı hayatın kazası yok.
Sayfa 127Kitabı okudu