Yapısal Antropoloji

Claude Levi-Strauss

Most Liked Yapısal Antropoloji Posts

You can find Most Liked Yapısal Antropoloji books, most liked Yapısal Antropoloji quotes and quotes, most liked Yapısal Antropoloji authors, most liked Yapısal Antropoloji reviews and reviews on 1000Kitap.
Sözcüklerin birer işaret olduğunu herkes kabul etmektedir; ancak, sözcüklerin birer anlamı da olduğunu hepimizden çok şairler bilmektedir.
Her mitolojik düşüncenin, her ritüelin, semantik bir sistem içinde algılanabilen bir deneyimin yeniden düzenlenmesinden ibaret olduğunu hatırlatmama gerek var mı acaba?
Reklam
Kadın giyiminde tarzın gelişmesiyle ilgili incelemesinde Kroeber, beynin bilinç dışı etkinliğine sıkı sıkıya bağlı toplumsal bir olgu olan modayı kıyasıya eleştirir. Bir tarzın neden hoşumuza gittiğini ya da onun modasının neden geçtiğini genellikle pek bilemeyiz. Oysa Kroeber, keyfi gibi görünen bu gelişimin bir takım yasalara bağlı olduğunu göstermiştir. Bu yasalar, moda olgularının ne görgül düzenine ne de sezgisel kavranışına açıktır. Bunlar, yalnızca giyimin değişik öğeleri arasında belli sayıda ilişki hesaplanırken ortaya çıkar.
Bir akrabalık sistemi, bireyler arasındaki nesnel soy ya da kan bağı ilişkilerinden ibaret değildir; bu sistem, yalnızca insanların bilincinde vardır ve fiili bir durumun doğal gelişiminden kaynaklanmayan keyfi bir tasvir sistemidir.
Kendi toplumumuzda bile, sofra adabına, toplumsal gelenek ve göreneklere, giyim kuşam kuralları ile ahlaki, politik ve dinsel tavırlarımızın çoğuna kökenleri ve gerçek işlevleri ciddi bir şekilde sorgulanmadan- her birey titizlikle uymaktadır.
Sayfa 44 - İmgeKitabı okudu
"Mitik düşünceye, siyasi ideolojiden daha fazla benzeyen bir şey yoktur."
Reklam
Zamanın yıkımlarından arta kalan sayısız çatlak, bazı yitik uyumların bir zamanlar yankılandığı yerlerde hiçbir zaman başlangıçtaki izlenimi vermeyecektir.
Uygarlığımız dili ölçüsüz diye tanımlayabileceğimiz bir biçimde ele alır: Durmadan konuşuyoruz ve kendimizi ifade etmek, sorgulamak, yorum yapmak için her zaman bir gerekçemiz vardır. Dili bu şekilde kötüye kullanma tarzı evrensel değildir; bu, sıkça rastlanan bir şey de değildir. İlkel dediğimiz kültürlerin çoğu dili aşırı tutumlu bir şekilde kullanır; her an ve yerli yersiz konuşmazlar. Yalnızca zorunlu durumlarda konuşurlar ve bunun dışında kolay kolay sözcük sarf ettikleri görülmez.
Büyüye maruz kaldığını bilen bir birey, bağlı olduğu grubun törelerine göre ölüme mahkum olduğuna içtenlikle inanır; bu inancı yakınları ve arkadaşları da paylaşır. O andan itibaren, topluluk ondan uzak durur ve onu çoktan ölmüş biri ve etrafı için bir tehlike kaynağı olarak görmeye başlar; topluluk, her fırsatta ve bütün davranışlarıyla, bu “kaçınılmaz” yazgısını kabullenen zavallı kurbana ölümü telkin eder.
Sayfa 235 - İmgeKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.