Yaprak Dökümü

Reşat Nuri Güntekin
Yaprak Dökümü'nde Reşat Nuri Güntekin, bir memur ailesinin gelir darlığı ve ahlâk düşkünlüğü içerisinde parçalanıp çöküşünü, ustalıklı bir dille anlatıyor. Toplumsal yönü ağır basan bir roman. Eski görenek ve ahlâk anlayışına bağlı kalan bir küçük bürokratın, değişen sosyo-ekonomik koşulların belirlediği yeni hayatın yadırgaması başarıyla sergileniyor.
141 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

160 syf.
8/10 puan verdi
Ağaç bilinir ki aileyi temsil eder. Her dalı ve yaprağı aileyi oluşturur. Yalan üzerine kurulan hayat ne oksijen verip nefes almanı sağlar ne de yaşamak için bir ortam... Ali Rıza Bey, dört kızı, bir oğlu ve eşi Hayriye ile yaşamaktadır. Oğlu Şevket bankada memur olarak çalışır ve çalıştığı bankada Ferhunde ile tanışıp evlenir. Ferhunde,
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
ilk incelememi de yayınladım
Reşat Nuri Güntekin 1889 yılında İstanbul’da doğdu. İlköğrenimini Çanakkale’de, orta öğrenimini Çanakkale İdadisi, İzmir Frere’ler okulu ve Saint Josephe’ te tamamladı. 1912’de Edebiyat Fakültesi’ni bitirip öğretmen olarak görev yapmıştır. İlk romanı Harabelerin Çiçeği, Cemil Nimet takma adıyla Zaman Gazetesi’nde yayınlandı (1918). Çalıkuşu
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Uzun bir aradan sonra bir kitabı bitirmenin verdiği hazzı tekrardan hatırlamakla oldukça mutlu olduğumu ve sizlerle tekrardan düşünce alışverişinde bulunacak olmamın heyecanını yaşadığımı belirterek yazıma başlayayım istedim. Siz de hak verirsiniz ki hissiyatlar üzerinden bir girizgâh ile pek değerli yazarımız Güntekin’e de selam durmuş
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Eser, konusu, anlatımı ve kurgusu itibariyle belki de edebiyatımızın en önemli aile içi yaşam ile dış dünya arasındaki etkileşimi anlatan romanıdır. Açmazları, yıkımları, arayışları ve verdiği dersleriyle okunması gereken yoğun duygusallık ihtiva eden bir roman.
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Çoktandır merak ettiğim bu eseri sonunda okuma fırsatı buldum. Çok fazla Arapça kelime bulunduran bu eser, kelimelere aşina olmayanları okurken yorabilir. Fakat benim gibi az çok bilginiz varsa ya da cümleden anlam çıkarma konusunda iyiyseniz akıcı bir şekilde okuyacağınızı düşünüyorum çünkü kitap oldukça sade yazılmış ve hızlı ilerliyor. Ben
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Bir yuvada baba otoritesinin ne kadar elzem bir gerçeklik olduğunu Reşat Nuri Güntekin bu eserinde Ali Rıza Efendi üzerinden çok güzel bir şekilde ifade ediyor. Drama yoğunluğu bol olan bu romanda duygusal ruha sahip insanlar göz yaşlarını tutamayacak malesef. Roman dili, akıcı üslubu ve yeteneği ile Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi yazarı diyeceğim Reşat Nuri Güntekin'nin bu eserini de keyifle okudum. Not: Diziyi izlemedim. Okuduktan sonra Ali Rıza Efendiyi , Leyla'yı, Ayşe'yi, Şevket'i ekranda da görmek arzusu geliyor. Fakat kitap 160 sayfa dizi 174 bölüm. Her bölüm yaklaşık 2 saat. Bir yaprağa bir bölümden fazla oyunculuk katan yapımcıya da ne diyeyim bilemedim. Keşke bir tiyatro veya film olarak beyaz perdeye çekilseydi.( 1967 Siyah beyaz bir film varmış:) Güzel kitap. Söz konusu Reşat Nuri ise zaten düşünmenize gerek yok alın okuyun.
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Türk Edebiyatı
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin
'in ilk baskısı 1930 yılında yazılan toplumsal romanıdır. Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının ilk önemli eserlerinden olan "
Yaprak Dökümü
Yaprak Dökümü
", Osmanlı Devleti'nin Batılılaşma çabasına girdiği son dönemdeki toplumsal bunalımlarını aile düzeyinde irdeleyen bir romandır. Toplumsal değişimler, romanın başkişisi olan eski mutasarrıf Ali Rıza Bey ve ailesi model alınarak yansıtılır. Ali Rıza Bey'in hayatı boyunca savunduğu katı ahlak prensiplerinin derece derece nasıl iflas ettiğini ortaya koyan bir semboldür. Ali Rıza Bey'in karısı Hayriye Hanım, kızları Fikret, Necla, Leyla, Ayşe, oğlu Şevket'ten oluşan aile, toplumsal değişime ayak uydurma çabası yüzünden dağılır. Muhteşem bir roman, herkesin okumasını tavsiye ederim.
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
Ali Rıza Bey, hayatını memuriyetle devam ettiren, namusuna ve ahlaka son derece düşkün beş çocuklu bir ailenin babasıdır. Trabzon’da çalıştığı bir iş yerinden ayrıldıktan sonra İstanbul’a gelip Bağlarbaşı’ndaki babadan kalma eve yerleştiler. Bir süre işsiz gezdikten sonra, Muzaffer adındaki eski öğrencisinin ona sağladığı imkanla işe girer.Her şey
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Osmanlı’nın son dönemleri ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında toplumsal hayatın içerisindeki sosyo-kültürel değişiklikleri, yabancılaşmayı, kuşak farkının felakete sürüklediğini anlatan bu kitabı yazar o dönemin sosyolojik örgüsünü ve kültürel çözülmeyi realist bir bakış açısıyla ele almıştır.
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın:) (Spoiler İçerir)
Selamlar . Bugün sizlere daha çok televizyon dizisinden bildiğimiz "Yaprak Dökümü" romanının yorumu ile geldim. Reşat Nuri Güntekin diyince akla gelen ilk romanıdır diye düşünüyorum. Roman bir günde bitirilebilecek kadar kısa . Fakat kısacık romanda büyük çınarın yapraklarının tek tek döküldüğüne şahit oluyoruz . Baş karakter Ali Rıza
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201631,4bin okunma

Yazar Hakkında

Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri GüntekinYazar · 37 kitap
Reşat Nuri Güntekin (25 Kasım 1889;, İstanbul - 7 Aralık 1956; Londra), Cumhuriyet dönemi edebiyatında önemli bir yeri olan Çalıkuşu, Yeşil Geceve Anadolu Notları gibi önemli eserlere imza atmış romancı, öykücü ve oyun yazarıdır. Hayatı 1889'da İstanbul’un Üsküdar ilçesinde dünyaya geldi. Babası, askeri tabip Nuri Bey, annesi Kars valisi Yaver Paşa'nın kızı Lütfiye Hanım'dır. Reşide adlı kız kardeşi çok genç yaşta hayatını kaybetti, tek çocuk olarak büyüdü. Babası askeri doktor olduğu için öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Reşat Nuri, ilköğrenimine Çanakkale'de başladı. Çocukluk yıllarında dinlediği Fatma Aliye Hanım’ın Udi isimli romanı hayatına iz bırakıp,sanata heveslendiren eserleri arasına girdi. Babasının Çanakkale’deki evlerinde zengin bir kütüphanesinin olması onu kitaplara iten ve yazı yazma kültürünün gelişmesini sağlayan bir araç oldu. İzmir'deki Frerler okulunda bir süre öğrenim gördükten sonra İstanbul’da Saint Joseph Lisesi’nde öğrenim gördü. Yükseköğrenimini Darülfünun Edebiyat Şubesi'nde 1912'de tamamladı. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu. 1927'ye kadar Bursa ve İstanbul’da çeşitli okullarda Fransızca ve Türkçe öğretmeni ve müdür olarak görev yaptı. Görev aldığı okulların bazıları Bursa Sultanisi, İstanbul Beşiktaş İttihat Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Sultanisi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi'dir. 1927’de Erenköy Lisesi’nden yeni mezun olan öğrencisi Hadiye Hanım ile evlendi. Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra edebiyatla uğraşan Reşat Nuri, Halit Ziya’nın eserlerinden aldığı ilhamla hikâye yazma hevesi duymaktaydı . Daha sonra tiyatro edebiyatını benimseyerek bir tiyatro yazarı olmak için uğraştı. Yazı hayatına I. Dünya Savaşı sonlarında başladı. Başlangıçta “Eski Ahbap” (1917) gibi uzun hikayeler, “Hançer”(1920) ve “Eski Rüya” (1922) gibi sahne eserleri, “Gizli El” (1924) gibi romanlar yazan, tiyatro eleştiri ve araştırmaları yayınlayan sanatçı “Çalıkuşu” adlı romanının 1922’de Vakit Gazetesi’nde tefrika edilmesiyle şöhrete kavuştu. Güntekin, 1931'de maarif müfettişi oldu ve bu arada Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalarda bulundu. Anadolu’yu baştan başa dolaşmasına neden olan müfettişlik görevi sayesinde ülkenin gerçeklerini yakından görme ve tanıma imkânı buldu. 1939'da ise Çanakkale milletvekili olarak TBMM'de bulundu. Bu görevini 1946'ya kadar sürdürdü. 1941’de tek çocuğu olan kızı Ela dünyaya geldi. 1947'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan Ulus gazetesinin İstanbul kolu olan Memleket gazetesini çıkardı. Güntekin daha sonra müfettişlik görevine geri döndü ve 1950'deBirleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Paris'e gitti. Paris kültür ataşeliği yaptı. 1954'te ise yaşından dolayı bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Emekliliğinden sonra bir süre İstanbul Şehir Tiyatrosu edebi heyeti üyeliği yaptı. Güntekin'e Akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavisi için Londra'ya gitti ve orada hastalığına yenik düşerek öldü. 13 Aralık 1956 günü, Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü. Levent’te oturduğu sokağa “Çalıkuşu” ismi, Kadıköy’de ve İzmir’de bir ilköğretim okuluna ve Fatih'te bir tiyatro sahnesine Reşat Nuri Güntekin ismi verilmiştir. Eserleri Hakkında Bilgiler Yazar, öykü, roman ve oyunlarıyla edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Kahramanları genelde tek yönlüdür. Olay kahramanlarını çevreyle birlikte verir. Anadolu insanını iyi tanıdığını eserlerinden anlaşılır. Bazı eserlerinde genç cumhuriyetin toplumsal ideallerini işlemiştir. Reşat Nuri Güntekin eserlerine konuşma dilinin zenginliğini zorlanmadan yansıtır. Çalışma Yöntemi Hakkında Bütün romanlarının tiyatro halinde senaryoları olduğunu söyleyen Reşat Nuri, Hikmet Feridun'la yaptığı bir konuşmada çalışma yöntemlerini şöyle açıklar: "Roman ve hikâye yazarken konunun evvela asıl canlı noktası, amudi fıkarisi (belkemiği) gelir. Bu amudi fıkaridir ki bana yazmak arzusunu verir. Bu bazen bir vak'a olur, beni alâkadar eden bir vak'a.. Fakat çok kere pek alakadar olduğum insan tipi. (Şu vak'ayı veya şu insanı, şu tipi yazayım) derim. Bu suretle eserin iki adımı atılmış olur. Mevzuu pek iptidai bir şekilde fikrime gelir. Hiçbir zaman hemen derhal bu mevzunun planını yapıp da yazmağa başladığım vaki değildir. Bulduğum mevzuu zihnimde bir köşeye atarım. Onun francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım. Çok defa aradan birçok senelerin geçtiği de vakidir. Bu müddet zarfında mevzua bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını tayyederim, atarım, çıkarırım. Vakaları retuş ederim. Tipleri develope ederim (geliştiririm).. Yazma işine başladığım zaman da çok muntazam çalışırım. Romanın sonunu nasıl bitireceğimi tayin etmeden yazıya başlamam. Evvela umumi bir şema yaparım. Fakat eser henüz definitif (kesin, belirli) olmamıştır. Ortada şahıslar vardır, vakalar vardır, eserin ana hatları vardır. Fakat yazmaya başladıktan sonra şahıslar ekseriyetle hüviyetlerini değiştirirler, evvelce hiç düşünmediğim vak'alar, yeni şahıslar gelir. (Muhit dergisi, 1933; anan: Muzaffer Uyguner, Reşat Nuri Güntekin, Ağustos 1967) Kişilerine sevgiyle sokulan bir romancıdır Reşat Nuri. Genellikle onların gerçek yaşamlarındaki en belirgin özelliklerini yitirmeden yansıtmaya çalışır. Gözlem yeteneği yaşama çok geniş bir perspektiften bakma imkânını sağladığı için romanları geçiş dönemi yaşayan ülkemizden "insan manzaraları" çizme başarısına ulaşmıştır."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.