İsmine bu kadar yaraşır, onu bu kadar hakeden başka bir roman olmasa gerek. Yaprak Dökümü'nü okurken romanın adeta ismini haketmeye çalışan bir anlatı olduğunu göreceksiniz. Sanki önce isim konulmuş da sonra roman ona uygun kaleme alınmış gibi his uyandırıyor insanda. Ali Rıza Bey, eşi ve beş çocuğunun başından geçenleri okurken, yaprak dökümünü gönülden hissediyorsunuz. İnsanların hayat gailesi içerisinde nereden nereye savrulduğuna şahit oluyorsunuz. Televizyon dizisi de çekilen Yaprak Dökümü gerçekten de senaryolaştırılmayı haketmiş diyebiliriz. Hem konusu, hem biçemi bunu ne kadar hak ettiğini bize gösteriyor. Kitapta olay örgüsü, kahramanlar, konu çok güzel harmanlanıp okuyucuya yansıtılmış. Bize de bu güzel romanı okuyup keyif almak düşüyor.