Atadan kalma ağırlıklarımızın altını eşelemekten korkuyoruz, çünkü oralarda gömülüp gitmekten ve kimliğimizi kaybetmekten korkuyoruz. Ruhumuzun labirentlerinde bize musallat olan hafsalaya sığmaz geçmişte asılı olan ve nereden çıktığı bilinmeyen hayaletler gibi ortaya çıkan fikirlerle karşı karşıya bulunan bizler, Prometheus gibi dünyayı yeniden kurma görevine kendimizi adamış oluyoruz.