Hiçbir şey bilmiyorsun, dedi Vahab. Hiçbiriniz hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bildiğinizi sanıyorsunuz. Bilmiyorsunuz. Belki ölümü biliyorsun. Ama ölümden bin beteri var. Onu bilmiyorsun. Hiçbiriniz. Hiçbiriniz.
Ben ilk adımı attığımda ikinci adımı da düşünürüm. Başka türlüsü elimden gelmez. Ben ilk adımı attığımda, onuncu, yüzüncü, bininci adımımı da bilirim. Zaten birkaç adım sonra sen sen değilsindir.
Sen, bir insanın birçok kez doğabileceğini söylüyorsun. Ben de sana, bir insanın birçok kez ölebileceğini söylüyorum.
Bir gün içinde bile, birkaç kez ölebilir insan.
Ben, onlardan biriyim. Nasıl öldüğümü anlatayım istersen.
Hayır, anlatma, dedim. Her şeyi biliyorum.
Hiçbir şey bilmiyorsun, dedi Vahap. Hiçbiriniz hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bildiğinizi sanıyorsunuz. Bilmiyorsunuz. Belki ölümü biliyorsun. Ama ölümden bin beteri var. Onu bilmiyorsun. Hiçbiriniz. Hiçbiriniz.