Dr. Warthrop, “Yaratıkbilimin Kutsal Kâsesi”ni yeni asistanı Arkwright’la aramaya giderken, Will Henry’yi New York’ta yalnız bırakıyor. Her ne kadar Will kendini terk edilmiş hissetse de nihayet ona hep ulaşılmaz görünen bir ortama kavuşuyor: Yani, normal bir aileyle normal bir hayat sürmeye. Ama Will’in bir parçası hep Dr. Warthrop’la kaldığından, Arkwright dönüp de doktorun öldüğünü söylediğinde ona asla inanmıyor.
Gerçeği bulmaya kararlı olan Will, Londra’ya gidip doktorun izini sürmeye karar veriyor. Kendini şimdiye dek yaşadıklarından daha karanlık bir korku labirentinde bulan Will’in yolu ta Socotra’ya, yani Kan Adası’na kadar uzanıyor: Gökyüzünden yağmur yerine kan yağan o karanlık adaya…
