Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yaratılış Mitolojileri

Gönül Yonar

Yaratılış Mitolojileri Sözleri ve Alıntıları

Yaratılış Mitolojileri sözleri ve alıntılarını, Yaratılış Mitolojileri kitap alıntılarını, Yaratılış Mitolojileri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Düşünce iyi düşünülsün,söz iyi söylensin,iş iyi yapılsın”
Sayfa 199Kitabı okudu
Yaratılış mitlerinin hemen hepsinde başat nesneler bulunmasına rağmen, hiçbir mitolojide Türkler'inki kadar çok figür yoktur. Özellikle hayvan figürleri oldukça yaygındır. Kök, menşe anlamına gelen Töz, hayvan merkezli bir yaratılışı simgeler. Barak adıyla anılan yırtıcı kuş figüründe de bir kartal tarafından dünyaya getiriliş söz konusudur. İslami literatürde ise Barak, Hz. Peygamber'in (s.a.v) miraca yükselirken, üzerine bindiği hayvan olan Burak ile özdeşleştirilmiştir.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Kadının yaratılmasıyla bağlantılı olarak cennetten kovulma hadisesi, Altay mitlerinde Tevrat metinlerinde geçtiği şekliyle benzerlikle göstermektedir. Kovulma olayında bir çift yer almaktadır. Yaratılan bu çift Ece ve Törüngey'dir. Kovulma motifinde Ece, Erlik'in sözleri üzerine yasak meyvelerden birini ısırır. Çok tatlı olan meyveyi kendisi yemekle kalmaz eşinin de ağzına sürer. Burada yine Tevrat'taki iyi ve kötüyü bilme ağacı farklı bir versiyonla karşımıza çıkar. Nitekim meyveyi yedikten sonra Ece ve Törüngey çıplaklığı fark ederler. İnsanları yasak meyveden koruyamayan yılan ise lanetlenir. Ece, Tanrı tarafından çocuk doğurma ve doğum sancısı çekme ile cezalandırılır. Törüngey ve Ece ölümlü kılınır. Bu mitte bilinçaltında yatan, yaratılmadan üremeye geçiş ve ölüm kavramları yasak meyve ile eşleştirilir. Kovulma üremeye, yasak meyve de ölüme tekabül eder.
Sayfa 149Kitabı okudu
Mit ve mitoloji, hem geçmişte hem de günümüzde insanlığın büyük dinleri tarafından insanın düş gücünün bir ürünü olarak uydurma şeklinde yaftalanmış, yadırganmış ve kırmızı çizginin dışında tutulmuştur. Bu kanaati besleyen zihniyetin dinin içine sonradan sokulmuş olduğu düşünüldüğünde; dinlerin, mit ve mitoloji için düşünüldüğü şeyin bizatihi kendi içinde bir paradoks oluşturduğu görülür. Teoloji tıpkı modernizm gibi, mitolojiyi uydurma kategorisine sokarken bir yanı ile de kendi varlık alanları olan kutsal metinlerdeki mitolojik malzemeleri de yoksayma yanlışlığına düşmektedir.
Mezopotamya; Yunancada 'ara' anlamına gelen 'mesos' ile 'ırmak' anlamına gelen 'potamos' sözcüğünden Dicle ile Fırat'a atıfla anılır olmuştur. İki büyük ırmak arasında kalan bir kara-adayı andırdığı için, Mezopotamya'ya Arapçada 'ada' anlamına gelen 'el-Cezire' denmiştir.
Tengri kelimesinin eski Türkçede 'çepeçevre' anlamındaki 'tegre' ve değirmen anlamındaki 'tegirmen' kelimesinin kökeninde bulunan 'döndürmek, çevirmek, kuşatmak' anlamındaki 'tegir' fiilinin daha eski şekli olan 'tegri' fiilinden (i) ekiyle türemiş olduğu iddia edilmektedir. Tanrının gökte olma fikri her zaman Türkler tarafından kabul görmüştür.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
işte burada sizle biraz uzaklaştık Gönül hanım
Sümer mitolojisinde kadının yaratılışı Eski Ahit anlatılarıyla benzerlik göstermektedir. Biz bu benzerliği, marjinal ilmi çevrelerin iddia ettiği gibi kültürler arası iletişimde kutsal metin taklitleri olarak görmenin, birçok seçeneği gölgeleyen bir yorum olduğu kanaatindeyiz. Bu benzerlikler, çalışmamızın tamamında ortaya koymaya çalıştığımız ve savunduğumuz insanlığın tek bir kaynaktan neşet ettiği, tek bir yaratıcısının olduğu ve farklı zamanlarda çok sayıda öğüt verici-uyarıcı olay ve kişiler verildiği/gönderildiği ortak paydasında birleşmektedir. Yoksa bütün kutsal metinleri Sümer kökenine dayandırıp oradan da bütün insanlığın aslında Sümer mitoslarının birer kurmaca kopyası olduğu iddialarıyla asla örtüşemez. Bu düşüncenin en uç noktası kutsal kitapların da Sümer kopyaları olduğu yönündedir. Halbuki, ilk insandan bu yana, bütün insanlığın tek ve değişmez bir Tanrı ile muhatap olduğu düşünüldüğünde art niyetli fikirlerden de arınmış oluruz.
Dünya medeniyetinin beşiği Mısır, Mezopotamya, Anadolu ve İran, göçlerle insanlığın ortak mirasını oluşturan bölgelerdir. Bu medeniyetler son buzul çağında M.Ö. onbeş bin ile oniki bin yılları arası kuzeyden ve güneyden verimli toprakları sebebi ile göç almışlardır. Kuzeyden gelenlere Ari (Hint Avrupa), güneyden gelenlere Sami ırkı denilmektedir. Güneyden gelenler Mısır, Sümer, Asur, Akat ve Elam uygarlıklarını, kuzeyden gelen ise Anadolu, Girit, Lulubi, Hurri ve Babil uygarlıklarını ve devamlarını kurmuşlardır. Böyle bir jeopolitik havzada bulunan İran, sözlü anlatıların da beşiği sayılır.
Sayfa 199Kitabı okudu
Yaratılış, fiziğe göre mantıksızlık olabilir, ama metafiziğe göre değildir.
Sayfa 21
Reklam
Bu türden anlatılarda mutlaka yerin bir kapısı vardır Altaş zamanlarında bu kapıya yerin bacası denir Bu durum Türk kozmogonisiyle ilgili önemli içerikler sunar Yakut türklerinde de ortası delik Demir plakalar vardır ve bunlar yeryüzünü temsil ederler bu deliklerin yerin bacası olması yeraltında bir başka dünyanın varlığını ve ele verir
Sayfa 125
El iadenin şamanizmin de buryat bahsinde Kartal ilk şamanın babası olarak geçer efsanesine göre başlangıçta batıda Tanrılar doğuda ise sadece kötü ruhlar vardı Tanrı insanları yarattı bu insanlar önceleri mutlu bir yaşam sürüyorlardı ama kötü ruhlar ölüm ve hastalık saçarak insanların mutluluğunu gölgeledi ler Tanrılar insanları kötü ruhlar ile mücadele edebilmeleri için bir şaman göndermeye karar verdiler Bu şaman bir kartaldı ancak insanlar kartalım dilinden anlayamadılar ve kartal Tanrılar katına geri döndü tanrılardan Ya insanlar gibi konuşma yeteneğine sahip olmayı ya da buryatlar a kendi cinslerinden bir şaman göndermesini istedi Tanrılar Kartal'a yeryüzüne gördüğü ilk insanı şaman yapma yetkisi verip onu yeryüzüne geri gönderdiler Kartal Dünya'ya Döndüğünde bir ağacın altında uyumakta olan bir kadın gördü onunla birlikte oldu kadın bir süre sonra bir çocuk doğurdu ve bu çocuk yeryüzündeki ilk zaman oldu Öykü'nün başka biri var yanında kadın kartalla birlikte olduktan sonra ruhları görmüş ve kendisi şaman almıştır
Sayfa 114
Moğollar güven Her şeyi gördüğüne inanırlar ve yemin ederken Gök bilsin ki Ya da gök görürsün giderler Gök işaretlerinde tanrısal emirleri ve sırları okurlardı
Sayfa 103
Hayatımız boyunca kaç kitap bizi Ana Kitap’a ulaştırır farkında olmayız.
Sayfa 11
Verbitskiy nin yazıyı aldığı bir varyant'ta Ak Anam yaratma düşüncesini ve formülünü gürgene vermekle yaratılışta sözün önemli rol oynadığını belirtmiş olur Sudan çıkan Ak ana ülgen'e yaptım oldu de yaptım olmadı deme şeklinde talimat verir Bu bir yerde sözün büyüsü ile de alakalıdır ülgen İşte bu Talimat ile evreni yaratır
Sayfa 126
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.