Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
9/10
10 Kişi
39
Okunma
10
Beğeni
1.255
Görüntülenme
“İnsanları dönüştüren kavramlar mıdır, kavramları dönüştüren insanlar mıdır?” sorusu derin ve kadim bir mevzuyu aralar. Bu soruya net bir cevap veremesek de insanoğlunun değişim, dönüşüm ve gelişiminde kavramların belirleyici etkisi inkâr edilemez. İslami bir yaşamı anlamlı kılan temel kavram ve değerlerimiz, modern zamanın da etkisiyle anlam kaymasına maruz kalmaktadır. Tetkiksiz, tekinsiz ve tahkiksiz bir dindarlık; kavramlarımızda anlam değişimine veya daralmasına, hedef sapmasına, eksik ve yanlış anlaşılmalara, değerlere yabancılaşmaya, bireysel ve toplumsal yozlaşmaya neden olmaktadır. Nice nezih kavram ve değerlerimiz, kerih işlerin ve anlayışların kamuflajı olmadı mı? Özgürlük; başıboşluk, kuralsızlık ve kendi başına buyruk olmak şeklinde algılanmıyor mu? Değer ve ilkelerden bağımsız bir özgürlük anlayışı düşünülebilir mi? İtaat kavramı körü körüne bağlılık, sorgusuz sualsiz teslimiyet ve iradesizlik olarak anlaşılmıyor mu? Bu yanlış algı nedeniyle bazı örgütler, Müslümanlar üzerinde nüfuz alanları oluşturup onları dünyevi emelleri için kullanmıyorlar mı? Tedbir, korkaklığın diğer adı olarak değerlendirilmiyor mu? Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın anlayışı, insanımıza aşılanmadı mı? “İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak” bizler için asli ve acil bir farz değil miydi? Bayramlar, ibadet ve ziyaret amaçlı iken ticaret ve tatile dönüşmedi mi? Her türlü olumsuzluğu kabullenme ve köşeye çekilmeye sabır diyebilir miyiz? Muttaki olmayı, miskin ve münzevi olmaktan ayırmak durumundayız. Tevekkülü de tembellik olarak algılamaktan vazgeçmeliyiz. Cihad, şehadet, itidal, ihlas, ibadet, sadaka… Ve daha nice kavram… Bu kavramlar, yerli yerine oturmazsa sonuç ne olur? Yamuk idrak… Yanlış kulluk… Yaralı bilinç… Tahrip ve tahrif edilmiş İslam… Bu çalışma ile zihnimizi ve zihniyetimizi şekillendiren kavramların bir kısmını irdelemek istedik. Bu kavramların günlük hayatımızdaki yansımalarını sorgulamaya çalıştık. Bizler için hayati öneme sahip kavramlarla ilgili yeterli bir değerlendirme yaptığımız ve bütün kavramları ele aldığımız söylenemez. Ancak yeni bir başlangıç ve daha kapsamlı çalışmalar için bir katkı olur umuduyla bu mütevazı çalışmayı hazırlamayı görev bildik. ‘’Yarım Hurma’’ adını, Peygamber Efendimizin (sav) hadis-i şerifinden alıyor. Zamanları aşan, mekânlardan taşan, mazeretleri yok eden, zihne yerleşen ve yüreğe işleyen hadislerden… “… Yarım hurmayla da olsa ateş azabından korununuz…” (Buhari, Zekât 10,9; Müslim, Zekât 66,67) Yardımın miktarı ve sonucuna dikkat edelim. Yaşadığımız şehirlerle birlikte Suriye, Patani ve Filistin’deki hatıralarımızın da etkisiyle kitabımızdan elde edilecek her türlü geliri, yetim kardeşlerimize bağışladık. Kitabımız bu anlam ve amaçlara hizmet etmektedir. “Yarım Hurma”nın yazarı ve okuyucusu için nardan korunmaya, nura kavuşmaya vesile olması umuduyla…
Yazar:
Muhammed Veysi Tunç
Muhammed Veysi Tunç
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 10 dk.Sayfa Sayısı: 112Basım Tarihi: Ekim 2018Yayınevi: Gnk Yayınları
ISBN: 9786059438254Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
bir hurmayı bölmek
Kitabın son sayfasını da okuduğumda, isminden hasıl olan maksada ulaştığı kanaatine vardım. Merhamet ve müjde dolu yüzlerce hadisten birinde geçen ölçüydü: “yarım hurma”. Bu ölçü ile korunduğumuz ateş arasında, kilolarca santigrat fark vardı. Peki bu nasıl mümkün olabilirdi? Hurmanın içinde bol miktarda lif ve çeşitli vitaminler var. Ve yarısında da aynı güzelliklerin olduğu aşikardır. Hurmayı ikiye bölme faaliyeti; aslında ona sonsuz bir form, tükenmez bir lezzet kazandıran küçültme eylemiydi. Bu bölme işlemi, yüreğin refahına sebepti. Sadakaya verilen o büyük değer, varlığın boyutuyla asla küçülmüyordu. Yazar kitapta Efendimiz aleyhisselam ın “Yarım hurma da olsa kendinizi ateş azabından koruyunuz.” öğüdünün üzerini kaplayan külleri dağıtmak ister gibi hayıflanıyordu. Vakıflarda, derneklerde sesimizin yüksek çıkışı; fakat farklı mekanlarda aynı ses tonunu yakalayamayışımız Dava, her yerde dava değil miydi? Aslında yazarın köşe yazılarının bir derlemesiydi bu kitap. Ve yazarın yaşam tarzına bakıldığında bize verdiği bilgilerin onda yük olmadığını görmekteyiz. Şuan yetim, öksüz ve dezavantajlı çocukların bulunduğu devasa bir kampüste onlarla ilgilendiğini biliyoruz. Ve bu kitabın tüm gelirleri, çocuklar için bağışlandı. Naçizane yazım ve noktalama hataları dışında kitap bir oturmada bitirilecek cinsten. Kitabın özünde; farkedemediğimiz derin çelişkiler, tahkiki imanın temel taşları, toplumun yıllardır kanayan yaraları ve tedavi yöntemleri nazara verilmiş. Biran evvel kitabı temin edip okumanızı tavsiye ederim. İstifadeli okumalar...
Yarım Hurma
Yarım HurmaMuhammed Veysi Tunç · Gnk Yayınları · 201839 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.