Anlatmaktan nefret ediyorum aslında. Dünya bir cehennem. Anlatmanın cehennemi. Herkes anlatır. Bazısı olduğu gibi anlatır. Bazısı süs sever. Tecahülü arif seveni mi dersin, kalaylama seveni mi. Ne anlatır peki bunca insan? Kimin hikayesini anlatır? Anlattıklarında kendisi mi vardır düpedüz, yoksa olamayan birini mi anlatır uzun uzun. Dert mi anlatır mesela. Gecedir evet. Gam çürümüş döşemelerin arasında süzülen fare gibi girer içimize. Kemirir. O an içimizi açmak isteriz. İçimizin sağalmasını. Anlatırsın. Dinleyenin pek de önemi yoktur. Aslolan cerahati dışarı atabilmektir.
Haziranın elleri olur. Nasırla dertlidir onlar. Ayakları varislerle doludur. Gidememenin de kalamamanın da kitabıdır haziran. Yine de güzel bir cümlesi vardır, uzaktan bakınca. Yakından pek görünmek istemez.