Yaşamını metro raylarında noktalayan bir genç kız. Peronda, son mesajı: “Yirmi yaşında, gençliğini cebine koy ve tüy, sahip olduğun tek şey o.” Kız yirminci baharında yaşamına son verdiğinde Simenon’un söylediği şu cümle geldi aklıma: “Yaşamak ona acı veriyordu.” Kelimelerin ağırlığı sizde şok etkisi yaratabilir. Nasıl oluyor da yirmi birinci yüzyıla girerken gençlik yarından korkabiliyor? Biz ihtiyar aptalların gençliğe gözünde canlandırabileceği bir gelecek sunmayı beceremediğimizin ezici kanıtı.
Yaşamını metro raylarında noktalayan bir genç kız. Peronda, son mesajı: “Yirmi yaşında, gençliğini cebine koy ve tüy, sahip olduğun tek şey o.” Kız yirminci baharında yaşamına son verdiğinde Simenon’un söylediği şu cümle geldi aklıma: “Yaşamak ona acı veriyordu.” Kelimelerin ağırlığı sizde şok etkisi yaratabilir. Nasıl oluyor da yirmi birinci yüzyıla girerken gençlik yarından korkabiliyor? Biz ihtiyar aptalların gençliğe gözünde canlandırabileceği bir gelecek sunmayı beceremediğimizin ezici kanıtı.
Starlaşma karşıtlar sanatıdır. Olmak ya da olmamak artık görünmek ya da görünmemek biçimini almıştır. Medyada yer almak ama ne ölçüde, bunun sınırı belli değildir. Azı unutulmak, fazlası overdose demektir.
Her starın meslek yaşamı belli bir çizgi izler. “İnsanlar benim hayatta da filmlerimdeki gibi olduğumu ve beni bunun için sevdiklerini söylerler.” diyen Gabin bunu doğrulamaktadır.