Yarınki Türkiye

Nurettin Topçu

En Yeni Yarınki Türkiye Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Yarınki Türkiye sözleri ve alıntılarını, en yeni Yarınki Türkiye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ah Rahmetli ah...
Yarınki Türkiye'nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lakin gösterişsiz ve nüma­yişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçile­ri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir. Hünerleri hep fedakarlık olan bu hizmet ehli gençler, hiz­metlerinin mükafatını da hizmet ettikleri in­sanlardan beklemiyecekler, sonsuzluğa sun­dukları eserin sesinin akislerini yine son­suzluktan dinleyeceklerdir.
Biz bedenin zalim hazlarıyla çılgınlaşarak gülen yüzler istemi­yoruz. Onlar kendi naraları arasında mazlumların boğulan feryadı­nı hazırlıyorlar. Bize mazlumların, hakkı ile vicdanına birlikte ka­vuşmuş sevinci ve zalimlerin de ruhlarındaki kirlerden temizlene­rek güzelleşen yüzlerinin neşesi lazımdır.
Reklam
Asrımız madde kabusunda yanmaktadır. Onu kurtarmak için ruh dünyasının kurbanları lazım.
Nesil ve dil
Bir nesil ki, bir manada dilsizdir. Hangi dilin kendi dili oldu­ğunu bilmiyor. Konuşmasında yine Alman, Fransız, İngiliz asıllı kelimelerin tiksindirici salatasını kullanmaktan zevk duyuyor. Kor­kunç bir aşağılık duygusuyla bu milletlerin dil yapılarına varıncaya kadar önünde minnetle eğilmiş. Kendi ecdat dilinden bir şey anla­mıyor.
Bugünün çocuğunu kimsesiz, avare bırakan karanlık­tan çekip kurtarmak için, ona dışardan yardımcı bir el uzatmaksı­zın, hakikat yolunda en cesur adımlarla yürütecek hikmeti söyle­mekle yetiniyoruz: "Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin!"
Edebiyatımızda dünle bugünü, şair Mehmet Akif pek veciz anlatıyor: Eski divanlarınız dopdolu oğlanla şarap, Biradan, fahişeden başka nedir şi'r-i şebab?
Reklam
Bir cemiyetin hayatını, en güzel anlatan edebiyatıdır. Os­manlı edebiyatı ; başından sonuna kadar kasidecilik, meddahlık ve mersiyeciliğin, yani ruhu satılmış bir dalkavukluk zihniyetinin abi­desini yaratmıştır. Sanatkarlarla, saray bendeganı arasındaki fark, birincilerin daha ince bir hüner müsabakasına girmiş olmalarıdır. Fuzuli ile Tasavvuf şairleri istisna edilirse, bu edebiyatın cemaat ru­hu ile alakasız olduğu görülür.
O halde eskinin inkarı nedendir?
Ruhumuzun yapısını teşkil eden ve eski dediğimiz maziden sıyrılmaya, soysuzlaşma denir Soysuzlaşma olayı, ecdat ve tarihe sahip olmayan fertlerde görülür veya ruhi bir hastalığın, bir şahsiyet hastalığının eseri olarak mey­dana gelir.
Bizim hareketimiz. mesuliyet hareketidir: davamız hayata uy­mak değil. hayatımızı hakka uydurmaktır. Bizi Allah'a doğru götü­recek olan irademizin iktidarı, isyan halinde ifadesini bulucudur: Hayatımızın içinde hayal yokluğuna, ruhumuzda aşkın yokluğuna, vicdalarımızda mesuliyetin yokluğuna isyan; merkezi, mihrakı, meşalesi aşk ve iman olan ve aydınlığının sahası içindeki nesle ilim, sanat, ahlak ve felsefe yolları açacak olan yaratıcı isyan. Al­paslan'ların, Nizamülmülk'lerin, Yıldırım'larla Mehmet Akif'lerin ruhaniyetleri üzerinde barınacak olan isyanımız ruhlarda bir Röne­sansın başlangıcıdır.
Bedbaht bir devirde şuursuz bırakılan, mesuliyetinin şuuru çalınmış olduğu halde hareketlerinin haki­katiyle mesuliyet sahibi olduklarını gösteren yüzleri tanımak mı is­tiyorsunuz? Bir avuç çavdar ekmeği bahasına doğudan batıya kadar dinlenmeden nasırlanan ellere bakın. Medeniyet ve refah vasıtala­rının ilk yaratıcıları oldukları halde bunların hiçbirine bavşurmayıp sade kollarına ve ezeli ıztıraplarına güvenenlere bakın. Kabının son lokmasını sıyırmadan sofrasından kalkmayanlara bakın!
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.