Çünkü yalnız yastıkların dinlediği iniltilerimi
kusur evler, yağma yataklar dindirdi bir süre
Ne ayrılıklarıma temyiz yolunu kapatacak kadar bıçkın
Ne el ele tutuştuktan sonra
Avuçlarımı koklayacak kadar
Acemiydim artık:
Bilmiyorum hangi kuytum da hangi nefes kaldı?