Kurtuluş Çareleri

Yaşadığımız Sefalet

André Gorz

En Beğenilen Yaşadığımız Sefalet Gönderileri

En Beğenilen Yaşadığımız Sefalet kitaplarını, en beğenilen Yaşadığımız Sefalet sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yaşadığımız Sefalet yazarlarını, en beğenilen Yaşadığımız Sefalet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Küreselleşme ve tüm ülkelerin piyasalarında rekabetin yoğunlaşması her isteneni meşrulaştırmaya hizmet ediyor: Reel ücretlerin düşürülmesi, sosyal güvencelerin yok edilmesi, işsizliğin artması, tüm işlerin istikrarsızlaştırılması, çalışma koşullarının kötüleşmesi vb. Tüm bunların kaçınılmaz ve zorunlu olduğu söyleniyor. Neden? Çünkü, şirketlerin rekabet kapasitesi üretken yatırımlarına bağlıdır.
Sayfa 30 - Ayrıntı Yayınevi, çev. Nilgün TutalKitabı okudu
Her alana müdahale eden, her alanda düzenlemeler yapan, koruyan ve arabuluculuk yapan devlet kendisini sivil toplum kesimlerinin tamamının yerine ikame etmiş, sivil toplumu kendi içinde eritmişti: Devlet toplumun ön saflarına yerleşmişti.
Sayfa 22 - Ayrıntı Yayınevi, çev. Nilgün TutalKitabı okudu
Reklam
Fahişelik "sadece bedenini satmakla" sınırlandırılamaz: Beden ve cinsellik tüm kişisel varlıktan ayırt edilemez olduklarına göre, bunların satışları her zaman bir kendini satmadır. Lazzaroto'nun "sermayedar tarafından yönetilen öznenin kendisini adamasının kişiliğin derin katmanlarını ve toplumsal varlığı tehlikeye atmadığına ilişkin argümanı, kişisel varlıklarının bütünlüğünün etkilenmediğini iddia ederek kendilerini satan, fahişelik yapan erkek ve kadınların klasik bahanesidir. İster bedenimizi, kalemimizi, zekâmızı, yeteneğimizi, isterse kendisini kullanan özneden ayırt edilemeyen herhangi başka bir kaynağı para karşılığında satalım, kişisel varlık her zaman tehlikededir.
Firma söz konusu işçiye manastır topluluklarının, mezheplerin ve çalışma cemaatlarının sunduğu güvenlik tipini öneriyor: Karşılığında kendisine gurur duyabileceği bir kimlik, aidiyet, bir kişilik ve iş verecek firmaya kendisini bedeni ve ruhuyla adayabilmesi için, firma işçiden her şeyden -başka her tür aidiyet biçiminden, kişisel çıkarlarından ve hatta yaşamından, kişiliğinden- vazgemesini talep ediyor.
Bilinmesi gereken başka bir şey, ulus aşırı şirketlerin yatırımlarının bu ülkelerde genel olarak iş yaratmaktan daha çok işsizlik yarattığı ve her halükarda bu şirketlerin aşırı kitlesel yoksulluğu hiç de azaltmadığıdır.
Sayfa 43 - Ayrıntı Yayınevi, çev. Nilgün TutalKitabı okudu
Artık, Batı'nın ve Japonya'nın gelişmesini sağlamış endüstrileşme modeli mevcut değil. Kırsal kitlelerin kentleşmesine ve ücretli işçilere dönüşmesine olanak tanımış olan endüstrileşme tipi artık ortalarda görünmüyor. Söz konusu endüstrileşme "piyasa komünizmi"nin gelişmesinden önce yaşamboyu istihdam edilen 110 milyon ücretli işçiyi yaşatan, onlara "demirden pirinç kaselerini", yani beslenme, lojman ve hizmetlerden ibaret yaşam için gerekli mimimumu garanti eden geleneksel endüstrinin artık zamanının geçtiği ve rekabeti sürdüremediği Çin'de bile yok oluyor.
Sayfa 41 - Ayrıntı Yayınevi, çev. Nilgün TutalKitabı okudu
Reklam
47 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.