Yasak Zevkler Kitabı

Federico Andahazi

Sayfa Sayısına Göre Yasak Zevkler Kitabı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Yasak Zevkler Kitabı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yasak Zevkler Kitabı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Görünüşte aralarında hiçbir bağ yokmuş gibi görünen bir­ çok olay, bazı durumlarda, tesadüf ve kaderin düğümlediği görünmez iplerle birbirlerine bağlıdır.''
''İnsanlığın şafağından beri sayısız katli­am yaşanmıştı; ama yine de peşinen verilmiş ahlaki hükmün ağırlığının katillerin omuzlarını çökerteceğini çok iyi biliyor olsa dahi hiçbir anne, kızlarının ölümüne hazırlıklı olamazdı.''
''Gutenberg ünlü ol­mak için yaratıldığına inanıyor ve içinde, geleceğin kendisine ait olduğuna yönelik samimi bir duygu barındırıyordu. Ne var ki, isminin Almanya'nın belleğine bir kahraman ya da alçak­ların en alçağı olarak kazınması için eşit sebepler mevcuttu.''
"Güvene dayalı ortak bir uzlaşıdan, bir anlaşmadan başka bir şey olmayan para, anlam itibarıyla zaten sahte bir şey: Gerçek para iyi niyetİn bir sahteciliği; sahte para kötü niye­tin bir sahteciliği. Değer paranın kendisinden değil insanın niyetinden kaynaklanıyor. Malların fiyatını kim belirleyebi­lir? Bir somun ekmekle küçücük bir madeni yuvarlak arasın­da hangi doğal denklik ilişkisi var? Şayet bir gün dünyadaki bütün buğday biterse, kimsenin aklına altın paraları mideye indirmek gelmeyecektir. Çok susayan bir prens tüm servetini bir küp vaha suyuyla değiş tokuş etmekte tereddüt etmeye­cektir. Ama şu da var ki, eğer o son su ise kimse bu teklifi ka­bul etmeyecektir. Ne su, ne hava, ne toprak, ne yuva, ne ek­mek, ne de balıkların sahtesi yapılabilir. Sadece kendisi za­ten bir sahtecilik ürünü olan bir şeyin sahtesi yapılabilir, ya­ni kendi başına bir işe yaramayan ya da kendi başına bir de­ğer teşkil etmeyen bir şeyin."
Sayfa 38
''Ne su, ne hava, ne toprak, ne yuva, ne ek­mek, ne de balıkların sahtesi yapılabilir. Sadece kendisi za­ten bir sahtecilik ürünü olan bir şeyin sahtesi yapılabilir, ya­ni kendi başına bir işe yaramayan ya da kendi başına bir de­ğer teşkil etmeyen bir şeyin."
Laiklere verilmeyen ayrıcalık ^_^
O güne dek el yazmalannı kopyalama ayrıcalı­ğına sahip olanlar sadece din adamlanydı. Kilise bu işin baş­ka ellere doğru yayılmasına iyi gözle bakmıyordu. Ruhban sı­nıfı, kutsal kitapların kutsal mekanlarda kopyalanması gerektiğini, din dışı kitaplarınsa, tıpkı ölümlülerin ilk günahtan ve sonra işleyeceklerinden bağışlanabilmeleri için vaftiz edil­mek zorunda olmaları gibi, din adamları tarafından kutsan­masının zorunlu olduğunu savunuyordu. Ayrıca laiklerin her­hangi bir sözcüğün yerine çaktırmadan başka bir tane koya­rak İncil'in anlamını değiştirmelerinden korkuyorlardı, zira bu ayrıcalık asırlardan beri onlara aitti.
Sayfa 52
''En iyi kopyacılar okuma bilmeyenlerdir. Metnin anlamı sa­dece kaligrafiyi bozmakla kalmaz, ayrıca hataya da sürükler, zira çoğunlukla metni işimize geldiği gibi anlarız ya da daha da kötüsü, sadece aklımızın sınırları dahilindeki bir şeyi anla­rız. Diğer yandan, bir metinle ters düşmek sık rastlanan bir durumdur, bu yüzden de okuma bilen kopyacılar başka birinin eserine kendi fikirlerini bırakmanın cazibesine kapılabilirler.''
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.