Yaşama Sanatı

Crispin Sartwell

Yaşama Sanatı Quotes

You can find Yaşama Sanatı quotes, Yaşama Sanatı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sanat
Kültürümüzde sanatın duygusal bir lüks madde olarak ayrı bir yere konmasıyla birlikte sanatlar eğitimin amaçları açısından gereksiz hale gelir. Gerçekten de okul bütçeleri ne zaman kırpılacak olsa genelde ilk akla gelen sanat eğitimidir.
Sanat
Bu en temel hakikatlerin sıradan halkasıdır. "Olduğum yerde olmam gerekir". Ben her zaman zaten olduğum yerdeyim; bu demek değildir ki, sanki zaten olduğum yerde olmak için bir yer "edinmem" gerekir. Sanat hakikati deneyimlemenin, zaten olunan şey olmanın bir yoludur. Değiştirilmesi gereken, sanat yoluyla üzerinde çalışılması gereken gerçeklik değil, bizim kendi yanılsamalarımızdır.
Reklam
Sanat dünya içinde var oluşun ve onu sevmenin insana özgü bir yoludur. İşte benim "yaşama sanatı"yla kastettiğim de budur: Yaşam tarafından özümlenme ve yaşam içinde mevcut olma süreci. Bütün bunlar sanatın bir tinsel boyutunun olduğu anlamına gelir. Bununla sanatın bize bedensiz ruhlar olarak hitap ettiğini söylemek istemiyorum; bedensiz ruhlara inanmam ben. Sanatın bi zi fiziksel alemden daha yüksek bir aleme çağırdığını da söylemek istemiyorum; böyle bir alemin olduğunu sanmıyorum. Benim kast ettiğim şey daha çok şudur: Sanat, en yüksek yoğunlukta ve de rinlikteki insani deneyimdir. Sanat, gerçeklikte olduğumuz şey ve oluş biçimimizdir; kendimizi ve dünyamızı yapan, ya da belki dünyamızın yapmamıza imkan verdiği şeydir sanat. Nihayet sanat, içinde yaşadığımız dünyaya ve insanlara kendimizi açmanın, hatta o dünyayı ve insanları kendimizden geçerek olumlamanın bir yoludur.
Doğrusu, eylediğimizde, her zaman öteki şeyler içinde bir şey olarak ey lemimizi yaparız. Yani, zaten istediğimiz şeye sahibiz; hepimiz za ten bilgeyiz. (Budizmin herkesin bildiği bir deyişine göre, biz hepimiz zaten Buda'yız.) Heidegger şunları yazmıştır: İnsan ne zaman gözlerini, kulaklarını ve yüreğini açacak olsa, kendini düşüncenin ve uğraşın, biçim verme ve çalışmanın, yakanşın ve şükran duymanın koliarına bırakacak olsa, kendini zaten gizlenmemiş olanın ortaya çıktığı her yerde bulur. Gizlenmemiş olanın açığa çıkması, insanı kendine düşeni ortaya çıkarmaya çağırır çağırmaz, ge lip geçmiş olur. İnsan, kendince, gizlenmemiş olandan mevcut olanı çıkarırken, karşı çıksa bile, sadece gizlenmemiş olanın çağrısına kar şılık verir.
Teknolojik bir kültürde yaşayan Taocu bilge basitçe teknolojiyi ka bullenir ve şükran duyarak onunla yaşar. Ama bu, bilgeyi tek nolojiyle teknolojik olmayan bir ilişkiye sokar; görülecektir ki, bu ilişkide teknoloji dönüşüm sürecindedir. Çünkü
“...sanat insan yaratımının en mütevazı ve tipik biçimlerinde en sa­hicidir. Zanaat, emek, oyun: Çoğu insanın her gün girdiği bu et­kinlikler kültürümüzün en gerçek sanatlarıdır...”
Reklam
50 öğeden 61 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.