Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Yaşamanın İmkânsızlığı Üzerine Bir Diyalog
Osman Çakmakçı
Kimsenin, kimseye neden şuna inanıyorsun, inanma deme özgürlüğü yoktur. Ama işte kimsenin de kendi inancını en hakiki mutlak inançmış gibi görmeye, demek kendi inancını haklı bulurken başka inançları küçümseyip hor görmeye ve hatta o inançlara karşı savaşıp onları yok etmeye çalışmaya hakkı ve yetkisi yoktur.
Nasıl baktığın neye baktığın kadar önemli değil mi?
Bak gördün mü yaşam kurulan
bir şey de demek aslında. İnşa edilen bir şey. Yaşamımızı diğer insanlarla birlikte inşa edebiliriz. O zaman ortaya anlamlı bir yapı, demek anlamlı bir yaşam çıkar.
Sayfa 73Kitabı okudu
“Gene karşımıza hep çelişkiler ve imkânsızlıklar çıkıyor.”
Sayfa 61Kitabı okudu
Aşırı-Kültür yaşamlarımızı sanallaştırdı.
Yaşamlarımızın Gerçeklik’ten kurtulup insan
dünyasının gerçekliğiyle yetinmesine neden oldu.İnsan bu nedenle kendi yapımı olan bu dünyanın içinde giderek kendi gerçekliğini yitirerek bir imgeye dönüştü.
Sayfa 52Kitabı okudu
Şimdi bedenler cansız, yüzlerde ölü solgunluğu var, beden otomatlaştı, insan otomatlaştı.
Sayfa 49Kitabı okudu
Şimdi yeni bir aşırılık gerekiyor ki bu aşırılığın sonunda ve onunla beraber yeni bir sükûnete kavuşabilelim.
Sayfa 46Kitabı okudu
Biliyorsun, en saf olan en çabuk kirlenir.
Sayfa 45Kitabı okudu
Dil ile kaynaklanması gerektiği varlık arasında bağlantı koptu. Dil otonomlaştı, kendi kendine devinir ve kendi kuralları içinde başıboş dolanır hale geldi.
Sayfa 45Kitabı okudu
“Fanilik bilinci nasıl da büyük bir cehennemdir ve nasıl da insanı umutsuzluğa sürükleyen bir anlamsızlıkla karşı karşıya bırakıyor insanı...”
Sayfa 37Kitabı okudu
“Yani insan kendi cehennemini kendi elleriyle yarattı...”
“Evet ve bu cehennemde ne yaptığını bilmez bir halde,bir kurtuluş umudu arayarak, sanki birilerinin gelip onu kurtarmasını bekleyerek dolanıp duruyor.”
Sayfa 29Kitabı okudu
Sanki yerine getirmemiz gereken bir görevmiş gibi yaşama işini sürdürüyoruz.
Sayfa 24Kitabı okudu
Yukarı taşıdığımız kaya hep tekrar aşağı yuvarlanıyor, ama biz gene de o kayayı her
zaman tepenin doruğuna taşımaktan vazgeçmiyoruz.
Sayfa 24Kitabı okudu
son;
Christopher Caudwell şöyle der: Özgürlük insan ilişkilerinde saklıdır. Bunu şöyle de söyleyebiliriz: Anlam insan ilişkilerinde saklıdır. Anlamı diğer insanlarla birlikte yaratabilir, onu kabul eder ve onun uyarınca yaşamımızı kurabiliriz. Bak gördün mü yaşam kurulan bir şey demek aslında. İnşa edilen bir şey. Yaşamımızı diğer insanlarla birlikte inşa edebiliriz. O zaman ortaya anlamlı bir yapı, demek anlamlı bir yaşam çıkar.
Sayfa 73Kitabı okudu