Bir aşka tutulabilirim ilkine benzer.Ama tutulmam, çünkü tecrübem var. Bu karşılıksız, her ne pahasına olursa olsun ölesiye bir aşk değil, hesaplı bir aşk olur. Yani aşk olmaz..
Ben insanın duygularının sonradan aynen duyulamayacağına inanırım. Her gün doğuşunu ve batışını ayrı yaşar insan. İşte bu yüzden defalarca seyredilen fim gibi, her gün yeniden düşündüğüm, kesip biçtiğim hadiseleri, tesirinden uzaklaşmamışken tesbit etmek (yazmak), sonradan onlara bakınca, dün de yaşadığına inanmak gibi bir his verir insana, gibime geliyor.
Bir filmi tekrar tekrar seyreder gibi, onun hareketlerini (itirafı ne kadar acıtıyor), en ince ayrıntılarına kadar manalandırırken, hayalle hatıra birbirine karışıyor.
Kimsenin hayatının çeşnisi olmak istemiyorum. Kendi hayatını yaşarken, aklına esince, göreceğim geldi, bilmem ne, gibi lâflarla görünenler sinirime dokunuyor. Hayatı benimle dolmayanların, cehenneme kadar yolu var.