Nasıl ki bir yanda yaratılışın unsurları ve diğer cansız kısımları eylemlerini insana özgü belli çıkar ve durumları aldırmaksızın sürdürüyorsa, insanlar da maddenin çeşitli sarsıntıları karşısında kendi karar ve takdirlerini emanettirler; rahatlıkları, mutlulukları ve korunmaları için onlara bahşedilmiş her türden yetiyi kullanabilirler.