Bireysel psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler, insan yaşamı ve yaşama ait unsurları ele almış bu kitabında. İnsanın yaşama yüklediği anlamı; amaçları, yaklaşım tarzı ve duygusal yatkınlıklarının belirlediği; deneyimlerimize yüklediğimiz anlamların geleceğimizin temelini oluşturduğu örneklerle anlatılmış kitapta. Ayrıca "işbirliği ilkesi" üzerinde sıklıkla duruluyor. Hayatın, iş birliği ve insanlara faydalı olarak anlam kazanacağı, amacın bu şekilde belirlenmesi gerekliliği anlatılıyor. Yaşama ait unsurlar; çocukluk, aile, eğitim, öğretmen, ergenlik, aşk, evlilik, suç, meslek ve ilişkiler ayrı ayrı değerlendiriliyor. Ailenin önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor elbette. Kötü bir ortamda yetişen insanlar da psikolojik sorunlar yaşama, suça meyil gibi durumların karşılaşılma olasılığının yüksek olduğunu belirtse de deneyimlerin bireylerin değerlendirilme, yorumlama şekline göre geleceğin inşa edildiği anlatılıyor. Yani diyor ki Adler; Kötü bir çocukluk geçirmiş olabilirsiniz. Bu sizin ileri ki yıllarda sorunlu ya da suç makinesi olmanıza sebep değildir. (Çok şükür )Olayları algılama ve yorumlamanıza bağlı olarak sorunsuz ve örnek bir hayat sürdürmek mümkün.
İnsanın değişebileceğini, ancak değişim için sosyalleşmenin ön koşul olduğu, sonrasında değişmeyi istemek gerektiği ve bu amaç uğruna emek vermenin gerektiği çıkarımında bulunmak yanlış olmayacaktır. Daha önce savunduğum değişmek için değişimi istemek lazım düşüncemi değiştirmek gerektiğini anladım.
Tavsiyemdir.