Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2)

Simone de Beauvoir

Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) Sözleri ve Alıntıları

Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) sözleri ve alıntılarını, Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) kitap alıntılarını, Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanat için soyunurum diyenlere tokat gibi bir cevap Simone De Beauvoir'den
Güzellikle şehvet hiç çaktırmadan birbirine karıştırıldığı için, fahişeliğin bitip sanatın başladığı yer belirsizdir; gerçekte, arzu uyandıran şey Güzellik değildir; ancak Platon'un sevgi kuramı şehvet düşkünlüğüne ikiyüzlü doğrulamalar önermektedir. Memesini gösteren Phryne, bilginler kurulunun önüne, seyretsinler diye, katkısız bir fikir getirmektedir. Çıplak bir vücudun seyredilmesi sanat haline gelmekte; Amerikan "halk güldürüleri" yse soyunmayı dramlaştırmaktadır. "Sanat değeri taşıyan resimler" adı altında açık saçık fotoğraflar biriktiren aksakallı beyler "çıplak insan iffetlidir" demektedirler. Genelevde "seçim" anı tam bir gösteridir; seçim zorlaştıkça, müşterinin önüne "canlı tablolar", "sanatsal duruşlar" çıkarılır. Benzersiz bir değer kazanmak isteyen fahişe etini göstermekle yetinmez; özel yeteneklerini de kanıtlamaya girişir.
Sayfa 216 - Payel YayıneviKitabı okudu
Sevişmek, kadın için hâlâ kocasına karşı yükümlü bulunduğu, dolayısıyla erkeğin efendi durumunda gözükmesine izin veren bir görev sayılmaktadır; daha önce de belirttiğimiz gibi, erkek kendinden aşağı bir kadına sahip olabilmekte, ama kadın kendini dengi olmayan bir erkeğe verdi mi gözden düşmektedir; he deyişinde bir teslim oluş, bir düşüş gizlidir.
Sayfa 199 - Payel YayıneviKitabı okudu
Reklam
Erkekler, çocuk düşürmeyi hafife alma eğilimindedirler; doğanın kadına hazırladığı sayısız kazalardan biri sayarlar onu: bu olayın içerdiği değerleri ölçmezler. Kadın, erkek ahlâkı kendi kendisini en köklü biçimde yadsıdığı an, kadınlık değerlerini, yani kendi değerlerini reddetmektedir. Bütün ahlaksal geleceği sarsılmıştır. Gerçekten de, kadına, çocukluğundan beri doğurmak üzere dünyaya geldiği söylenmekte, analığın göz kamaştırıcılığı övülmektedir; kadınlığın sakıncaları —aybaşı rahatsızlıkları, hastalıklar, vb.—, evişlerinin sıkıcılığı, hepsi, hepsi, çocuk doğurabilme ayrıcalığıyla doğrulanmaktadır. Ve derken erkek, özgür kalabilmek, geleceğini tehlikeye atmamak, uğraşına zarar vermemek için kadından dişiliğin bu utkusundan vazgeçmesini istemektedir. Çocuk paha biçilmez bir hazine değildir artık: doğurmak kutsal bir görev olmaktan çıkmıştır: üreme de olumsal, angaryamsı bir nitelik kazanmış, kadınlığın yüklerinden biri haline gelmiştir.
Sayfa 121 - Payel YayıneviKitabı okudu
763 öğeden 771 ile 763 arasındakiler gösteriliyor.