Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2)
Simone de BeauvoirMost Liked Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) Posts
You can find Most Liked Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) books, most liked Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) quotes and quotes, most liked Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) authors, most liked Yaşanmış Deneyim (İkinci Cinsiyet Cilt 2) reviews and reviews on 1000Kitap.Kadın çocuğun, tıpkı eli gibi kendi malı olmasını isterdi: oysa çocuğun hissettiği şeyler kendi içindedir, içi gözükmeyen, girilmeyen, ayrı bir varlıktır o.
Sayfa 141
Sisifos'un işkencesine ev kadınının yükü kadar benzeyen azdır. Her Allah'ın günü bulaşık yıkamak, mobilyaların tozunu almak, kısa bir süre sonra yine kirlenecek, tozlanacak, yırtılacak çamaşırları yıkamak gerekmektedir. Ev kadını dolap beygiri gibi olduğu yerde döne döne yıpranmaktadır. Hiçbir şey yapmamakta yalnızca şimdiki zamanı sürdürmektedir.
Kadının o katkısız ve değişmez genelliğiyle yaşamı sürdürmekten, ayakta tutmaktan başka görevi yoktur, o, hiç değişmeyen insan türünü sürdürür, kapısını bacasını sımsıkı kapadığı yuvanın devamıyla günlerin hep aynı tempoda geçmesini sağlar ; ne gelecek, ne de evren üstünde dolaysız yoldan etkili olabilmesine izin vardır ;kendini toplum doğrultusunda ancak erkek aracılığıyla aşabilir.
Anaysa, sırf çocuk doğurmakla birtakım kutsal haklar elde ettiği kanısındadır; oğlunun kendini onda tanımasını bekler, böylece onun yarattığı varlık, onun malı olacaktır, kötüniyeti seven kadınınkinden daha büyük olduğu için çok daha az şey ister; kamında büyüttüğü etle bir varlığı kendine mal etmiştir: bütün edimlerine, yapıtlarına, değerlerine sahip çıkar. Meyvesini överken, aslında kendini göklere çıkarmaktadı.
Sayfa 237 - Payel YayıneviKitabı okudu
Ataerkil aile kadının bütün görevlerini yükünü, kölelik haline getirmiştir; kadın bu kölelikten ancak etkili olmaktan çıktığı zaman kurtulmaktadır. Elli yaşına doğru kendini alabildiğine güçlü, yaşantı yönünden son derece zengin hissetmektedir; erkek en yüksek yerlere, en önemli görevlere bu yaşlarda ulaşmakta: kadınsa emekliye ayrılmaktadır. Ona yalnızca kendini adamayı öğretmişler, şimdiyse kimse bunu istememektedir. Hiçbir işe yaramayan, doğrulanmayan bir varlık halinde, önündeki uzun yıllan düşünmekte: "Kimsenin bana gereksinimi yok!" diye mırıldanmaktadır.
Sayfa 234 - Payel YayıneviKitabı okudu
Sanat için soyunurum diyenlere tokat gibi bir cevap Simone De Beauvoir'den
Güzellikle şehvet hiç çaktırmadan birbirine karıştırıldığı için, fahişeliğin bitip sanatın başladığı yer belirsizdir; gerçekte, arzu uyandıran şey Güzellik değildir; ancak Platon'un sevgi kuramı şehvet düşkünlüğüne ikiyüzlü doğrulamalar önermektedir. Memesini gösteren Phryne, bilginler kurulunun önüne, seyretsinler diye, katkısız bir fikir getirmektedir.
Çıplak bir vücudun seyredilmesi sanat haline gelmekte; Amerikan "halk güldürüleri" yse soyunmayı dramlaştırmaktadır. "Sanat değeri taşıyan resimler" adı altında açık saçık fotoğraflar biriktiren aksakallı beyler "çıplak insan iffetlidir" demektedirler. Genelevde "seçim" anı tam bir gösteridir; seçim zorlaştıkça, müşterinin önüne "canlı tablolar", "sanatsal duruşlar" çıkarılır. Benzersiz bir değer kazanmak isteyen fahişe etini göstermekle yetinmez; özel yeteneklerini de kanıtlamaya girişir.
Sayfa 216 - Payel YayıneviKitabı okudu