Etrafımızda ne kadar çok insan varsa ,her birisinden başka bir yanımızı fark etmemiz mümkün ve fark ettiğimiz şey, onda olandan ziyade ,bizde olanın yansımasıdır.
Sorunun aynadan değil, aynada yansıyanın bizim kendi gerçekliğimizden ortaya çıktığını anlıyoruz. Gerçekten bir şeylerin değişmesi için nereden başlayacağımızı fark ediyoruz. Geriye niyet etmek kalıyor.
Arkadaşlarımız da bir aynadır.Onlara ne yansıtıyorsak ,aynısını veriyorlar bize ...Dedikodularını ediyorsak,içimizden dedikodumuzun edileceği endişesi ile ilişki kuruyoruz.
Eşimiz de bir başka aynadır .Değersiz buluyorsak onu ,değersizleştiriyor o da bizi.Ayna da değersizleştiğimiz resmi görmekse bizi çıldırtıyor. Başlıyoruz aynaya kızmaya.