Bir kız düşünün..!
Küçük yaşta annesinin vefatıyla sarsılmasıyla en sevdiği okuma arzusu elinden alınmış,
babası, üvey annesi, konu komşu, akrabası eniştesi tarafından sözlü, cinsel, fiziksel, psikolojik şiddete defalarca maruz kalan bir kız çocuğu düşünün..
Evet o daha 13 yaşında bir kız çocuğu..
Çocuk yaşta yaşadıkları 100'e 1000'e milyonlara katlıyor yaşını.
Ben her kitabın okuyucusuyla buluşması için belli bir zamanı olduğuna inananlardanım. Öyle bir zamanımda düştü ki elime bu kitap şükür sebebim oldu diyebilirim. Ben de son bir buçuk ay içinde hiç kolay şeyler yaşamadım. Detaylarına inmek sayfalar alır. En acısı Allah'ın benden beş yıllık sevdiğimi alması oldu. O acının tarifi yok bende.
O günden sonra yaşama küstüm ben
Vazgeçtim her şeyden, kendimden, hayallerimden..
Sonra Yasemin'in Savaşı ile tanıştım işte. İyi ki de tanışmışım.
13 Yaşındaki Yasemin bile başına gelen her talihsizliğe göğüs germişken ben nasıl bu kadar güçsüz zavallı olabilirdim? Olamazdım olmamalıydım.
Beni bu kitabı okumaya en çok iten hikaye ve karakterlerin birebir gerçek hayattan alınması oldu. Evet okuduklarım bir kurmacadan ibaret değildi. Ve bu sesini duyurabilen Yaseminlerden sadece bir tanesiydi. Peki sesini duyuramayan onlarca, binlerce Yasemin'in sessiz çığlıkları...
Siz düşünün..!
